Ali Şen: Taraftar çağırırsa başkan olurum
Fenerbahçe eski başkanı Ali Şen, taraftar çağırırsa tekrar Fenerbahçe'ye başkan olabileceğini söyledi.
Fenerbahçe eski başkanı Ali Şen,şike soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Aziz Yıldırım'ı geçtiğimiz günlerde ziyaret etmişti. Ziyaretin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada " Kendisini gayet iyi ve moralli gördüm. Bunların gelip geçici olduğunu konuştuk. Herkes sakin olmalı, başkan emin ellerde, sağlığı da iyi" Bir gazetecinin taraftar isterse tekrar başkanlığa geçip geçmeyeceğini sorması üzerine Şen, "Ben görevimi doldurmuşum, miyadım dolmuş, yok öyle bir şey." ifadelerini kullanmıştı.
Bodrum'da yaşadığı çiftlikte iş, futbol ve özel hayatına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bosphorus Gaz Corporation adlı şirketini oğulları Adnan ve Metin'e devreden Şen, zamanının çoğunu Bodrum'daki çiftliğinde geçiriyor. Organik tarımla uğraşan efsane başkan, haftanın iki günü torunlarına organik sebze ve meyve gönderiyor. Doğayla iç içe bir hayat süren Şen, mutlu ve huzurlu bir hayat yaşıyor.
Ali Bey, Bodrum'da yaşamak nasıl bir duygu?
22 seneden beri hayatımın büyük bir bölümünü Bodrum'da geçiriyorum. Ara ara İstanbul'a gelsem de Bodrum'da yaşamak benim için ayrı bir keyif.
Taraftar bir daha sizi tirübünlere çağırsa tekrar başkan olur musunuz?
Tribünlerde ve dünya futbol tarihinde hiçkimseye nasip olmayan 'Ali Şen Başkan Fener Şampiyon' dendiği zaman şampiyon olmak gerekir. Zamanında o imkanlarla takımımızı şampiyon yaptık. Bugünkü Fenerbahçe ile bizim temellerini attığımız Fenerbahçe'nin borsaya açılması çok farklıydı, Bana taraftar ne zaman ne derse, o olur. Ben iki defa başkan oldum Fenerbahçe'ye, iki kere şampiyon olduk. Her ikisinde de işler çok kötüydü. Her ikisinde de olağanüstü kongre halindeydi. Olağan üstü kongre ne demek? Yönetim görevini yapamadı ayrıldı, görevi üstlenecek insan yoktu. Tribünler Ali Şen'in ötesinde kimseye itimat etmedi. Ülkede Fenerbahçe reformu 1980'de başladı. İkinci reformu, Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, devrede olduğu sıfır borçla 16 Şubat 1998'de hatta 17.5 milyon dolarla, Mehmet Ali Aydınlar'ın verdiği bir imzayla mensup üye oydu... Fenerbahçe'yi borçsuz teslim ettik. Taraftarın istediği oldu, taraftarın bu kadar inandığı, peşinde koştuğu bir başkan daha yoktur, futbol tarihinde...
İkinci başkanlık döneminizde Aykut Kocaman'ı gönderdiniz. Bu sene teknik direktör olarak takımı şampiyon yaptı. Bu kararınızdan pişman oldunuz mu?
Oğuz ve Aykut Kocaman'ı gönderen benim. Oğuz kısmına hafif pişmanım ama Aykut'u gönderdiğime pişman değilim. Ali Şen'de ısmarlama laf yok. Kim direkt sorarsa direkt cevap alır. Fenerbahçe Kulübü'nün sahibi değilim. Aykut'u ve Oğuz'u göndermek istemeyen kişiler vardı başta benim kardeşim istemiyordu. Yönetim Kurulu'ndaki arkadaşlar da bana saygısızlık etmediler, itiraz etmediler. Aynı Aykut daha sonra antreranörlük yaptı. Ali Şen'i Fenerbahçe taraftarı işleri kötü gidiyor diye başa getirdi. Gel bizi şampiyon yap dediler geldik. Yoksa ben Bodrum'da yaşıyordum. Fakat golü atan bizim futbolcu, Trabzonlu meslektaşlarımız centilmen yaptı. Hayatta dümdüz hareket ettiğiniz zaman asla yalpalamazsınız. İşleriniz iyi gitmeyebilir, insanlar size inandığı zaman kişiliğinizde sağlamsa bir sorun yok. Aykut, bu sene Fenerbahçe'de şampiyonluğun başkahramanıdır. İkinci devrede Alex'in koşmadığını, koştuğunu görmediğini... Şampiyon olduğunda aç Alex'e, eğer ki çok iyi futbolcu bu adam; ama ben Alex'in performansını nasıl yükseltebilirim diye düşünüp hareket ettiyse en büyük Aykut Kocaman'dır.
Ama başka bir yönü de var mı?
Ben daha fazla buna inanan biriyim. Aykut'un zekası üzerine bunu kurduğunu düşünüyorum. Büyük bir zeka o. Kim yaptıysa helal olsun. Fenerbahçe şampiyonluğunda gölge var falan... Fenerbahçe Klubü'nde ısmarlama şampiyonluklar olmaz, büyük klüplerin hiçbirinde olmaz. Basketbol voleybol ve futbolda şampiyon olan takım dünyada yoktur. Kulüp yönetim kurulu üyelerini de gönülden tebrik ediyorum. Aykut Kocaman'ın da kötü oynayan Alex'i psikolojik baskıyla bu noktaya getirmesinde payı vardır tebrik ediyorum.
Şu an Türk sporunu nerede görüyorsunuz?
Türk sporunun daha iyi yerlerde olması gerekiyor. 1980 yılında şartlar o kadar kısıtlıydı ki ve yönetim kurulunda şimdiki alt yapıyı oluşturan önemli isimler vardı. Aziz Yıldırım'ın Futbol Şube Sorumlusu olduğu yıllarda, işler kötü gitti. Ama temelleri biz iyi kurduk, Fenerbahçe'nin herkesin gıpta ettiği Samandıra'yı biz aldık. O zamanın Belediye Başkanı olan Tayyip Erdoğan'ın yardımları oldu. Serkan, Yavuz Kayhan ve Orhan Keçeli'nin büyük hizmetleri var. Aziz Yıldırım o işleri devam ettirdi. Diğer kulüpler ne yaptı? Bugün büyük paralarla az iş yapıyorlar. Günümüzde kulüp taraftarları, kulüp ürünlerine büyük paralar veriyorlar. Kulübü finanse ediyorlar. O zamanlar bizdeki gelirler toplasan 10 bin dolardı, Türkiye'nin bütçesi öyleydi. Fenerbahçe'nin 1998 yılında Mehmet Ali Aydınlar'ın imzasıyla kulübü borçsuz üstelikte miras bıraktı. Yani Türk sporunun çok iyi yerde olması gerekirken iyi yerde değil. Avrupa'da başarı sıfır. Milli Takım'la işimiz mucizelere kalmış durumda. 1976'da Futbol Federasyonu ikinci başkanı bendim. Her şeyi yöneten bendim. O zaman Milli Takım'a yabancı girmesi mümkün değildi. 1978'te Arjantin'de yapılan Dünya Kupası finallerine İzmir'deki o ünlü Avusturya maçında 1-0 mağlup olduk, tersi olsa biz gidiyorduk. O imkansızlıklarla başarı elde etmek büyük bir hünerdi. Şampiyon olmak parayla paralel değil... Türkiye'de Türk sporu istediğim yerde değil. Mehmet Ali Aydınlar, büyük başarı elde etti. Takım sporu olarak dünyada ilk defa Dünya Kupası finali oynattılar. Acıbadem – Fenerbahçe kadın voleybol takımı. Sporu yönetmek, iş dünyasıyla paralel değil.
Spora bu kadar hakimsiniz. Bilen bilir Türkiye'ye doğalgazı ilk siz getirdiniz. Şu anki ekonomiyi nasıl buluyorsunuz?
Doğalgaz, bu yüzyılın enerji kaynağı. Her enerji bittiği zaman, insanlık yeni enerji bulmuştur. Kömür, petrol şimdide doğalgaz. Petrol 2040 yılında bugün üretilen ülkelerin ancak 4'ünde üretilecek. Dünya nüfusunun %4'ü Amerikalı. Dünya enerji kaynaklarının %25'ini Amerikalılar tüketiyor. 2018 yılında doğalgaz üretimi bitiyor. 1971 yılında olan petrol kuyularından 11 misli fazla var. Ama 1971'den bu yana %90 üretim kapasite eksikliği var. Allah doğalgazı Rusya, İran ve Katar'a vermiş. Bugün Rusya'da ispatlanmış doğalgaz rezervi, 48 trilyon metreküptür. Türkiye'nin konumu dolayısıyla şanslıyız. Doğalgaz bu yıl pahalılaşmaya başlar. Türkiye'deki yönetimi doğru değil. Pahalı alıp ucuza satıyorlar. Enerjide bunu düzeltmeleri lazım. Nasıl ki benzin serbest piyasa koşullarına göre bir gün pahalıysa diğer gün fiyat iniyorsa, doğalgazda bu uygulanamadı. Dünyadaki enerji sıkıntısının süreceğine ve devam edeceğine inanıyorum. O bakımdan Türkiye'nin şansı iyi yönetim, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ında bunu iyi yaptığını düşünüyorum.
Şirketinizi oğullarınıza bıraktınız. İş dünyasını özlüyor musunuz?
Sporu da, iş dünyasını da, basın dünyasını da özlüyorum. Uzaya gitmedim zaten Bodrum'da yaşıyorum. Teknolojiden sonuna kadar faydalanıyorum. Tam da kopmuş değilim şirkete gitmiyorum. Bu arada elektrik ticareti de yapıyoruz. Bizim işimiz enerji ve elektrik. İş dünyasındaki dostlarımdan kopmadım. Çocuklarımı iyi yetiştirdim. Allah herkese onlar gibi evlat versin.
Torunlarınızın eğitimi ve beslenmesiyle yakından ilgiliymişsiniz. Bodrum'da yetiştirdiğiniz sebze meyveleri torunlarınıza gönderiyormuşsunuz...
Çiftlikte üretilenler her salı ve cuma titizlikle benim kontrolüm altında hem Metin'e hem de Sinan'a gönderilir. Çocuklarımda büyümelerine rağmen yiyor. Aile, dünyanın en kutsal kavramıdır. Mutlu ailelerin çok olduğu bir ülkede güçlü olur. Benim gelinlerim, kızım dünyanın öbür ucunda olsam günde en az bir kere ararlar. Torunlarında hepsinin cep telefonu var. Her gün konuşup mesajlaşıyoruz.
Bodrum'da çiftlikte yaşamak nasıl bir duygu?
İnekler, tavuklar, keçiler, papağanlar, muhabbet kuşları, 70 tane kedi var bu çiftlikte. Yazlıkçılar memleketlerine dönerken sokak kedilerini benim kapıma bırakıyorlar. Organik tarımla da ilgileniyorum. Benim babam eski bahçıvan Kosova'da. Çocukluğum bahçede geçti. Burada bahçıvan yanlış yaptığı zaman hemen uyarıyorum.
Profesyonel olarak dalış sporuyla ilgileniyorsunuz değil mi?
Sporun her dalını seviyorum. Dünyanın her tarafında 50- 60 metreye dalıyorum. Dünyada profesyonel dalgıçların bu yıl kimsenin yapmadığı köpekbalıklarıyla Nasav Bağma Adaları'nda açık okyanusta köpekbalıklarıyla daldım. Tabii ki çılgınlık, bir daha yapmayacağım bir şey...
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.