Milletimiz çözüm yeri olarak Meclis'i işaret ediyor. Parlamentonun 4 yıl boyunca başarılı bir çalışma yürüteceğinden şüphem yok. Yüksek katılımın yanı sıra 12 Haziran'da istikrar mesajı verilmiştir. 3 dönem oylarımızın artması milletimizin bize olan güvenini ortaya koymaktadır. Bu sorumluluğumuzu ve hassasiyeyimizi de arttırmaktır. 12 Haziran seçimlerinin galibi Türkiye'dir.

Millitimizi siyasetin öznesi olarak gördük. Halkımızın taleplerini esas aldık. Türkiye'yi zenginleştiren demokrasisini derinleştiren siyasetimiz yeni dönemde milletten aldığı yetkiyi yine millete sunacaktır. 

Kaybedecek tek bir günümüz bile yok. İki önemli hususu ifade etmek istiyorum: Burada programın özetini anlatacaım.

4 yıllık süreçte başlattığımız çalışmaları tamamlayacağız ve yeni projelerimizi başlatacağız. Bu dönemi yaptık yapıyoruz ve yapacağız şeklinde özetleyebiliriz.

Diklenmeden dik durduk, omuzlarımıza yüklenen emanete sahip çıktık. Demokratik siyaset kurmunun zafa uğratılması için atılan adımları boşa çıkardık.

Değişimden yana bir hükümet olarak ezberleri bozduk. bugün artık Türkiye'de siyasetin alanı daha geniş, ekonomi daha büyük ve sosyal bünye daha geniş. Sorunlardan kaçmadık. Yapay gündemlere takılıp kalmadık. Sorunların çözümünden beslenen bir iktidar var. Önümüzdeki dönemde diyaloğa işbirliğine önem vermeye devam edeceğiz. Nasıl ki bu Meclis 74 milyonun Meclisi'yse bu hükümette 74 milyonun hükümetidir. 

Tek bir vatandaşımız bile olsa o kişinin dinine, yaşam tarzına, diline saygı göstermeye devam edeceğiz. 

AB'ye üyelik müzakerelerini kararlılıkla yürütüyoruz, yürütmeye devam edeceğiz. Bazı ülkelerin objektif olmayan kriterleri süreci olumsuz etkilese de biz adımlarımızı atmaya devam edeceğiz. Zaman ülkemizin lehine işleyecektir. AB'ye tam üyelik sürecine verdiğimiz öneme binayen AB Bakanlığı'nı kurmuş bulunuyoruz. 

Ekonomik istikrarı demokratik gelişmelerden ayrı görmedik. 

Ülkemizi yasaklardan, olağan üstü hallerden uzaklaştırdık, milli iradeyi güçlendirdik. Eksik demokrasiden ileri demokrasiye geçiş temel hedefimizdir. Milletimizin en büyük beklentisi yeni anayasadır. Bu konuda tam bir kararlılık içerisindeyiz. Tam bir toplum sözleşmesi olmasını arzuluyoruz. Milletimiz bu konuda gerekli birikime sahiptir. 30 yıl önce bir müdahale ürünü olarak dayatılan bu anayasayı toplumun hak etmediği açıktır. 

Biz bu anayasanın dışlayıcı değil kapsayıcı bir anayasa olması gerektiğine inanıyoruz.