1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Emrah: Kime ne benim paramdan gayrimenkulümden
Emrah: Kime ne benim paramdan gayrimenkulümden

Emrah: Kime ne benim paramdan gayrimenkulümden

Aylık 250 bin dolarlık kira geliri olduğu iddia edilen Emrah, uzun bir aradan sonra ilk kez hayatıyla ilgili konuştu..

A+A-

Kasetleri ve filmleriyle 90'lı yıllara damga vuran Küçük Emrah, uzun yıllar kameralardan ve gazetecilerden uzak kaldı. Yeni filmi Gelmeyen Bahar'la tekrar objektiflerin karşısına geçen Emrah, Sabah gazetesinden Öner Öngün'e çok özel açıklamalarda bulundu.

Soyadının artık 'Erdoğan' olduğunu üstüne basa basa söyleyen Emrah, cimrilik iddialarına da cevap verdi.

İşte o röportaj:

 

ŞÖHRET MİSAFİR GİBİDİR

Ekrana çıkmamanıza hayranlarınız ne diyor peki?
Sırf tanınmış biri olduğum için kanal kanal gezmek bana pek doğru gelmiyor. Burada ilginç bir şey var; şöhret sizi idare etmeye başlarsa işler karışır. Şöhret sizi değil, siz şöhreti idare etmelisiniz. Bu laf; 30 yıllık kariyerimin şifresidir! Fazla önde olmak istemiyorum, buna ihtiyacım yok. Şöhret güzel olduğu kadar, tehlikeli bir şeydir. Şöhret misafir gibidir. O sizi bırakmadan, siz onunla vedalaşmalısınız. Yoksa çok üzülebilirsiniz.

İsminiz sinemaya yönelen Mahsun Kırmızıgül ve Özcan Deniz ile kıyaslanıyor. Bundan rahatsız mısınız?
Açıkçası kıyaslama ve benzetme yapılmasını istemiyorum. Ben o arkadaşlarımın yaptıkları işlere saygı duyuyorum. Fakat kıyaslanacak bir şey yok ortada. Ben 1980'de sinemaya girmiş biriyim. Yani ömrüm setlerde geçmiş. Kaç filmim olduğunu ben bile hatırlamıyorum! Benimle kıyaslanan arkadaşlarımın yaptıkları işleri takdir ederim, ama yan yana getirilmemiz hiç hoşuma gitmiyor.

Filminizde rol almamanız, bir risk miydi sizce?
Bu; üç yıl önce, projeye başlarken aldığım bir karardı. Bu saatten sonra Emrah'ın yüzünü tekrar tanıtmak ya da Emrah markasına güç katmak gibi bir kaygım yok. Ben nasıl bir konumda olduğumu, nasıl bir itibara sahip olduğumu çok iyi bilirim. Kolayı değil, zoru başarmak önemli. Ben de bilirdim gişe filmi yapmayı, ama bunu tercih etmedim. Kadromuz ve yapımcımız çok iyi. Tamamen iyi niyetle yapılmış bir film bu.

EVLİLİĞE HİÇ BU KADAR YAKLAŞMADIM

Sevgiliniz Sibel Kirer ile evlendiğiniz doğru mu?
Sibel Hanım ile çok güzel bir birlikteliğimiz var; ona çok değer veriyorum. Hayatımdaki önemi gerçekten çok büyük. Bir insanın birini sevmesi ve sevgisinin karşılıklı olması çok güzel. İki kişinin birbirini anlaması da çok önemli, çünkü ben kolay bir adam değilim. 30 yıldır sanat camiasında olan birini idare etmek hiç kolay değil. Bundan dolayı Sibel Hanım'ın değerini çok iyi biliyorum; o da benim değerimi biliyor. Güzel, olgun ve iyi biri. Şu an ilişkimiz çok iyi gidiyor. Ben onu çok ciddiye alıyorum, o da beni. İnsanın hayatını paylaştığı bir hayat arkadaşının olması çok güzel bir şey. Evlilik konusunda, her şey nasip kısmet. Şunu söyleyebilirim; evlendiğimle ilgili haberler yalan, ama biz çok ciddi bir yolculuktayız. Hayatımda yaşadığım tüm ilişkilerde, evliliğe hiç bu kadar yaklaşmamıştım.

MAL VARLIĞIMI NASIL TESPİT EDEBİLİRLER Kİ?

100'den fazla gayrimenkulünüz olduğu söyleniyor. Doğru mu?
Benim mal varlığımı nasıl ve neye göre belirliyorlar, anlamıyorum. Bu kulaktan dolma bilgilerle, kafalarından rakamlar uydurup hikayeler yazmaları çok şaşırtıcı. Bu soruyu sorduğun çok iyi oldu. Bunlar boş işler, ben bu tarz laflara kahkahalarla gülüyorum. Kime ne benim paramdan, gayrimenkulümden? Benim mal varlığımı nasıl bilebilirler ki? 30 yıldır bu işin içindeyim ve aralıksız çalışıyorum. Belli bir mal varlığım tabii ki var, herkesin olduğu gibi... Sadece nasıl rakam verebiliyorlar, onu aklım almıyor.

BABAM OLSA FARKLI OLURDU

Bu tür haberler sizi nasıl etkiliyor peki?
Ben kendimi biliyorum ve bunlar umrumda değil. Sadece gülüp geçiyorum. Ben bu tür şeyleri aşalı yıllar oldu; çoktan geride bıraktım. Beni tanımadan yorum yapmalarını ayıplıyorum sadece.

Yatırımlarınızı kendiniz mi yapıyorsunuz?
18 yaşından beri hep kendim yapıyorum. Elbette her şeyi dört dörtlük yaptığımı söyleyemem. Ticaret hayatında bazı yanlışlar yaptım, yanıldığım yatırımlarım oldu. Diğer yandan çok güvendiğim ve danıştığım insanlar da var. Hep doğru bulduğum yatırımlara yöneldim. Her işime başlarken hep şunu söylerim: Allah'ım bana en hayırlısını nasip et... Bir işim olmadıysa üzülmem, "Hayırlısıymış" derim. Temiz kalpli olunca, işlerin de doğru gidiyor.

Babanızı çok küçük yaşta kaybettiniz. Babanızın yokluğunu hissettiğiniz oluyor mu?
Babam hayatta olsaydı, her şey çok güzel olurdu. Sağolsun annem hiçbir eksikliğini hissettirmemeye çalıştı, ama baba başka tabii ki. Babam olsaydı çok farklı olurdu.

Peki ilerisi için nasıl hedefleriniz var?
Bir-iki yeni projem var. 'Gelmeyen Bahar' ise çok farklı bir heyecan yaşattı bana. Sahnede alkışlanmak ile perdedeki alkış çok farklıymış.

VALEYE 100 DOLAR VERMEMEK CİMRİLİK Mİ?

Cimri olduğunuzla ilgili birçok şey söyleniyor. Bunlar sizi nasıl etkiliyor?
Bunlar komik ötesi şeyler, nasıl güldüğümü anlatamam. Ben nasıl bir hayat sürdüğümü biliyorum; kimseye açıklama yapmaya ihtiyacım yok. İlla gece kulübüne gidip valeye 100 dolar mı vermem lazım? Benim yaşam tarzım böyle değil. Gece kulüplerinde, lüks mekanlarda görünmüyorum diye mi böyle söylüyorlar? Bir insanı tanımadan konuşmak ne kadar ayıp! Bunların hiçbiri umrumda bile değil. Bunları ortaya atanlar, üzüldüğümü sanıyor. Çok açık söylüyorum; sadece kahkahalarla gülüyorum bunlara...

SON KEZ SÖYLÜYORUM: SOYADIM ERDOĞAN

Son zamanlarda soyadınızın İpek mi, yoksa Erdoğan mı olduğu da tartışılıyor...
Bu olay yıllar önce de gündeme gelmişti. Bilmeden konuşan birkaç kişi, bilgi kirliliğine sebep oluyor. Ben terzi Elyasa Erdoğan'ın oğluyum, annem Ayten Erdoğan, ben de Emrah Erdoğan'ım. Babamı 1.5 yaşında kaybettim ve tek çocuğum. Dolayısıyla soyadım Erdoğan. Annemin ilk evliliğinden olan üvey abilerim; beni İpek soyadıyla kaydettirmiş. Küçük yaşta bu işe başladığımda hiçbir şey benim kontrolümde değildi. Sonunda babamın gerçek soyadı Erdoğan'ı aldım. Bunu da son kez söylüyorum.

ANNEM BU CAMİADA TECRÜBELİ

Anneniz Ayten Hanım'ı hep yanınızda görüyoruz. Anneniz de sanat camiasında epey deneyim kazanmış olmalı...
Annemin 30 yıldır bu camiada çok ciddi bir deneyimi var. O da benim gibi bu işin içinde artık. İyi ki başımda annem vardı. Onun sayesinde şöhreti sindirmem daha kolay oldu. Diyarbakır'da tanındıktan sonra, 18'imde İstanbul'a gelince sesimin değiştiğini fark ettim. Herkes beni ince, çocuk sesimle tanımıştı. Her şeyin biteceğini düşündüm. Bu dönemi, annemin desteğiyle atlattım. Kimse bana şöhret olur musun diye sormadı ki! Çok zordu.

Bu haber toplam 1395 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.