Ertuğrul Özkök'ün Bengi Yıldız haberleri tepkisi
Hürriyet yazarı Özkök, Bengi Yıldız'ın tatil yaparken çekilen fotoğraflarıyla verilen habere tepki gösterdi..
BDP milletvekili Bengi Yıldız'ın Bodrum'da tatil yaparken çekilen fotoğrafları dün Takvim Gazetesi'nin manşetindeydi. Haberin veriliş tarzına tepki gösteren Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, haberde kullanılan fotoğrafı kullanmayıp, fotoğrafı kelimelere döktü.
'Eski bir gazete yöneticisi olarak bu konuda görüş bildirmeyi kendime hak görmüyorum. O nedenle konuyu, medyanın ünlü "Watchdog"larına bırakıyorum.' diye yazan Özkök yazısını 'Yeni merkezin bu "yeni hamam, eski tarz"ı konusunda acaba ne düşünüyorlar? Ama şunu söylemeden de geçemeyeceğim.
Nedense aklıma, askerlerin andıçla kurdurduğu felaket siteler geldi.' satırlarıyla bitirdi.
İşte Özkök'ün 'Kadının kalçalarına bakan adam' başlıklı o yazısı
FOTOĞRAFI koymuyorum, kafanızda canlandırın istiyorum.
O nedenle şöyle canlı canlı anlatacağım.
Bikini giymiş, dolgun vücutlu bir kadın mavi sulardan çıkıyor. Kollarını, lüks olduğunudüşündüğümüz bir teknenin merdivenlerine takmış.
Üzerinden sular akıyor.
YANİ GÖRÜNDÜ GÖRÜNECEK
Bikinin altı hafifçe aşağı kaymış. Yani göründü görünecek.
Bir yaz sonu erotizminin bütün öğeleri mevcut.
Hemen yanı başında bir erkek onu iştahlı gözlerle seyrediyor.
Gövdesi hâlâ denizde. Sadece kadına bakan yüzünü görebiliyoruz.
Bikinisi aşağı kaymış kadın onun seyrettiğinin farkında. Kollarıyla kendini yukarı çekerken,bedeninin bütün hatlarının ortaya çıkarıyor.
Küçük bir ayrıntı.
Bu görüntünün içine başka bir fotoğraf büyük bir ihtimamla monte edilmiş.
Omzunda kırmızı, sarı, yeşil renklerden oluşan poşuyu atmış, peşmerge kıyafetinde bir adam öfkeli biçimde yürüyor.
Anlıyoruz ki, o öfkeli adam, denizden çıkan bikinili kadını seyreden adam.
Şimdi gelelim habere:
BU KEZ BODRUM'DA OBJEKTİFLERE TAKILDI
Bu haberi dün, merkez medyanın büyük bir gazetesinin internet sitesindeki manşetinde okudum.
Haberin spotları şöyle:
"Nevruz'a taşla katıldı, Diyarbakır'daki özerklik kararına imza attı. Ancak BDP'li Bengi Yıldız bu kez Bodrum'da tatil yaparken objektiflere takıldı..."
Haber aynen şöyle yazılmış:
"Diyarbakır'ın Silvan İlçesi o hain saldırıya sahne oldu. Bölücü terör örgütü PKK'nın kanlı saldırısısonrası 13 askerimiz şehadet şerbetini içti. Türkiye şehitlerine ağlarken Diyarbakır'dan bu kez çoktartışma yaratacak bir karar geldi. Demokratik Toplum Kongresi altında toplanan bir grup,'demokratik özerklik' ilan etti. Meclis'e girme hakkını kazanmasına rağmen yemin etmeyenBDP'liler de söz konusu kararın altına imza attı. O imzalardan biri de Batman Bağımsız MilletvekiliBengi Yıldız'a aitti."
Sonra büyük harflerle bir arabaşlık:
"BEYAZ TÜRKLER'İN CENNETİNDE!"
"Özerk bölgelerin Ankara'ya vergi vermemesi ama devletten yardım alması gerektiğini dile getirenYıldız, bu kez çok farklı bir görüntü ile karşımıza çıktı. Batman'daki Nevruz kutlamalarında polise taşla saldıran Yıldız, 12 Ağustos'ta 'Beyaz Türklerin tatil beldesi Bodrum'a gitti. Yıldız'ın Bodrumkeyfi ise 17 Ağustos 2011 günü objektiflere takıldı. Şahin çıkışları ile bilinen Yıldız, Bodrum'dayalnız değildi. Bu arada BDP'li siyasetçinin sürekli etrafını kolaçan etmesi de gözlerden kaçmadı."
Bana sorarsanız "Dil yeni bir dil değil".
Ama pazarlama yeni.
Bir taşla üç-beş "şahin" vurulmuş.
Bir yandan "şehadet şerbetini içmiş" insanlara selam; bir yandan demokratik özerklik ilan eden BDP'lilere, "Siz zaten böylesiniz" mesajı; bir yandan "Beyaz Türkler'e" siz zaten "PKK ile işbirliğiyaparsınız" mesajı, yani "Al birini vur ötekine" etiketi...
Eski bir gazete yöneticisi olarak bu konuda görüş bildirmeyi kendime hak görmüyorum.
O nedenle konuyu, medyanın ünlü "Watchdog"larına bırakıyorum.
Yeni merkezin bu "yeni hamam, eski tarz"ı konusunda acaba ne düşünüyorlar?
Ama şunu söylemeden de geçemeyeceğim.
Nedense aklıma, askerlerin andıçla kurdurduğu felaket siteler geldi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.