1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Fethullah Gülen'den İmralı sürecine destek
Fethullah Gülen'den İmralı sürecine destek

Fethullah Gülen'den İmralı sürecine destek

Fethullah Gülen sulh çağrısı yaptı. "Milli onur ayaklar altına alınmadığı sürece el de öpülebilir etek de.."

A+A-

Fethullah Gülen, İmralı'da Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeleri değerlendirdi. "Sulh hayırdır, hayır sulhtadır" diyen Gülen, "Milli onur, milli gurur ayaklar altına alınmama kaydıyla, o mefkureye saygı devam ettiği müddetçe -bence- el de öpülebilir, etek de öpülebilir." şeklinde konuştu.

Fethullah Gülen'in, son siyasi süreci değerlendirdiği konuşması herkul.org sitesinde yayımlandı. Gülen, 'Sulh hayırdır' bakışını öne çıkardığı görüşlerinde "gerekirse kan kusulması ama kızılcık şerbeti içmiştim" denilmesi gerektiğini ifade etti.

Fethullah Gülen'den barışa destek

Sitede yer alan açıklamadan bazı başlıklar şöyle:

'KAN KUSTUM KIZILCIK ŞERBETİ İÇTİM DİYELİM'

“Kur’an meseleyi en küçük daire olan aileden başlatarak orada sulhun hayırlı olduğunu söylemiştir. Demek ki, sulh kasaba dairesinde evleviyetle, şehir dairesinde evleviyetle, devlet dairesinde evleviyetle ve cihan dairesinde evleviyetle hayırlıdır. Hangi dairede olursa olsun sulh-u umumîyi temin etmeye çalışmak ve barış içinde beraberce yaşanabileceğini ortaya koymak lazımdır.” diyen Hocaefendi, Alevî Sünnî, Kürt Türk, Laz Çerkez… şeklinde bölünüp parçalanmak istenen insanımız arasında sulh temin etmek için de elden gelen her şeyin yapılması, gerekirse kan kusulması ama “kızılcık şerbeti içmiştim” denilmesi gerektiğini ifade etti.

'HAYIR SULHTADIR SULH HER ZAMAN HAYIRLIDIR'

"Milli onur, milli gurur ayaklar altına alınmama kaydıyla, o mefkureye saygı devam ettiği müddetçe -bence- el de öpülebilir, etek de öpülebilir. Heyet-i İslamiye, heyet-i milliye arasında huzurun temini adına katlanılabilecek her şeye katlanmak lazım. Hayır sulhtadır, sulh her zaman hayırlıdır.

'BİZE TERS GELEN ŞEYLER OLABİLİR'

Bize ters gelen bazı şeyler olabilir; ‘Keşke şu görüşme olmasa.. şu anlaşma olmasa.. şu uzlaşma olmasa.. biz Türk milleti.. şöyle onurumuz var, böyle gururumuz var; b oyun eğmesek.. bazı şeylere evet demesek’ denilebilir. Muhtemel o türlü şeylerle bazı problemler çözülecekse, işte o Hudeybiye Sulhu mülahazasıyla, Hudeybiye Sulhu’ndaki mantık ve muhakemeyle, yapılması gereken şey neyse onu yapmak lazım. Güzergâh emniyetini tehlikeye atmamak lazım. Ülkenin parçalanmasına meydan vermemek lazım. Devletimizin bir devlet-i aliyye olması istikametinde yoluna devam etmesini sağlamak lazım. Devletler muvazenesinde muvazene unsuru olmasını sağlamak lazım. Bu kadar vâridâtı, getirisi olan bir şey karşısında bazen kafamıza uymayan şeylere de katlanabiliriz.”

 

HUDEYBİYE BARIŞ ANLAŞMASINDAKİ SIR 

Medine'de bulunan Müslümanlar, Mekke'ye gidip hem akrabalarını ziyaret etmek, hem de hac yapmak istediler. Mekkeliler Hz. Muhammed'in şehri alacağından korktular ve bu topluluğu Mekke'ye sokmak istemediler. Bu gerginliğin sonucunda Hudeybiye Barışı imzalandı.       

Buna göre;

1- Müslümanlar bu sene Kâbe'yi ziyâret etmeden dönecekler, bir yıl sonra ziyâret edecekler.

2- Müslümanlar Kâbe'yi ziyâret için geldiklerinde, Mekke'de üç günden çok kalmayacaklar ve yanlarında birer kılıçtan başka silah bulundurmayacaklar.

3- Müslümanların Mekke'de bulunduğu günlerde, Kureyşliler Mekke dışına çıkacaklar, Müslümanlarla temâs etmeyecekler.

4- Mekkelilerden biri Müslümanlara sığınırsa, Müslüman bile olsa, geri verilecek; fakat Müslümanlardan Mekkelilere sığınan olursa, geri istenmeyecek.

5- Kureyş dışında kalan diğer kabileler, iki taraftan istediklerinin himâyesine girmekte ve anlaşma yapmakta serbest olacaklar.

6- Bu anlaşma on yıl geçerli olacak, bu müddet içinde iki taraf arasında saldırı ve savaş olmayacak.


Hudeybiye Barışının önemi

-  Mekkeliler, Müslümanları ilk kez hukuken tanıdılar.

- Bu antlaşma, başlangıçta Müslümanların aleyhine gibi görülmesine rağmen lehine sonuçlanmıştır.

MÜSLÜMANLAR DEVLET OLARAK TANINDI

Hudeybiye anlaşması, Müslümanlığın Medine dışında yayılmasına bir başlangıç oldu. Mekkeliler o zamana kadar Müslümanlara, dağılıp yok olmağa mahkûm, derme-çatma bir topluluk gözü ile bakıyorlardı. Bu anlaşma ile Müslümanları bir devlet olarak tanımış oldular. Anlaşmadan sonra Müslümanlarla müşrikler arasında görüşme ve temâslar arttı. Hz. Peygamber (s.a.s) İslâm'ı serbestçe yaymağa başladı.

HAYBER VE MEKKE'NİN FETHİ HUDEYBİYE iLE OLDU

Hudeybiye anlaşmasından Mekke'nin fethine kadar geçen 21 aylık devrede Müslüman olanların sayısı, İslâm'ın doğuşundan, Hudeybiye Barışına kadar geçen 19 yılda Müslüman olanların sayısından kat kat fazla oldu. Hayber'in ve Mekke'nin fethi gibi zaferler, Hudeybiye anlaşmasının sonucudur

Bu haber toplam 1163 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.