
Hadi ordan
Gölbaşılı siyasetçiler, burnundan asla kıl aldırmaz.
Gölbaşılı siyasetçiler, burnundan asla kıl aldırmaz.
En solcusu da böyledir, en sağcısı da… Yakup Odabaşı’sı da böyledir, Bayram Duman’ı da, Mehmet Atak’ı da, Fatih Duruay’ı da, Yusuf Aksakal'ı da.
Tahammülsüzdür. Eleştiriye hiç gelmezler. Sıkıştırıcı sorulandan bir türlü hazmetlezler.
Sözlerinin üstüne söz söylemesine rıza göstermezler. Özeleştiri yapmazlar. Kendisini özeleştiriye mecbur bırakan sorular karşında hemen tavır koyarlar. Tavırlarını hemen göstermeseler de, sonradan hissettirirler.
Yakup Odabaşı'nın burnundan kıl aldırmadığı konuların başında ise İmar Müdürü geliyor. Odabaşı imar müdürü konusunda kıl aldırmıyor. İmar müdürünün hatalı olduğunu tepki çektiğini hala görmüyor. Ama artık görmesinin zamanı geldi diye düşünüyorum. En azından önümüzdeki seçimleri tekrar kazanmak istiyorsa...
Efendim bu zat-ı şahsiyetli İmar Müdürümüz sağda solda kendisi hakkında yazdığım eleştirisel yazıları birilerinin yazdırdığını iddia etmiş. Bize açıkçası "kalemşör" yakıştırması yapmış.
Buna cevabım ancak şu olur:
"Hadi ordan"
Gelelim biz konumuza…
Peki “mesele” neden bu kadar büyüdü?
Neden aramız bu denli açıldı İmar Müdürü’yle...
Şundan dolayı:
İmar Müdürü, vatandaşın işini bitirmek için can pervane dolandığı zmamanlarda hemen hemen her gün bir doğum günü kutladı.
Hem de belediyede…
İmar müdürü kendisine gelen işleri sürüncemeye sokup vatandaşa azap çektirdi.
Birileri de kendinden bilgili çıkınca ve hatalarını yüzüne söyleyince bunu kendine yediremedi…
Yedirememekle kalsa yine iyi... Asabileşti....
Gitti Ankara'da bakanının da bulunduğu ortamda bağırıp çağırıp Gölbaşı'nı rezil etti.
Hem özeleştiri yapmak gibi bir âlicenaplık gösteremedi, hem de kendisine öz eleştiri yapılınca bize demediğini bırakmamış…
Oysa ilk geldiğinde sevmeye başlamıştım İmar’ın patronunu.
Onu nazik, kibar, öfkesini kontrol edebilen, özeleştiriye açık bir adam olarak bilirdim.
Ama değilmiş.
Bir çırpıda döküldü cilası...
Bu vatandaşın bu hal ve hareketleri her nedense personele de yansıdı.
Biz kulağımıza gelen kadarını söyleyelim de isteyen alsın cebine alsın, istemeyende alır omzunda atıverir.
İsmi mevzubahis değil bir bayan personel, hem de Odabaşı’nın plaketle ödüllendirdiği bir bayan personel vatandaşa zulüm etmiyor ama, uyduruk terimlerle vatandaşı başından salıveriyormuş. Biz bu tavırları bir bayana yakıştıramadığımız gibi, belediyeye de yakıştırmayız. Her neyse gerekli birimler mutlak surette bu durumun önüne bu yazıdan sonra önüne geçecektir.
İşin özü İmar servisinde Kaçak Servisi dışında işler pekte düzgün gitmiyor. Bu başıbozukluğun kimden kaynaklandığı açık ve alenidir.
Odabaşı bu duruma en kısa zamanda devam etmezse..
“Balık baştan kokar” deyimi vatandaşa arasında fazlaca dillenmeye başlar ve bu iş Odabaşı’na döner.
Velhasıl kelam Odabaşı’da yeniden aday olursa seçimlerde sandıklarda çıkan boş oyları sayar.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.