İsrail'in Haaretz gazetesinin önde gelen yazarlarından Zvi Bar'el ise "Suriye ayaklanmalarının Türkiye'yi de içine alacak bölgesel bir savaşa neden olabileceğini" iddia etti.

Bar'el, Türkiye, İran, Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkelerinin Suriye konusunda devreye girmeleriyle olayın bir iç mesele olmaktan çıkıp potansiyel bir bölgesel savaşa dönüştüğünü belirterek, Suriye'nin Stratejik öneminin, İran'la yakınlığının ve Irak'ın içişlerine müdahale edebilir konumda olmasının, askeri müdahale seçeneğini sınırladığını ifade etti.

Suriye'de Libya gibi ayaklanma sonrası sürece liderlik edebilecek bir muhalefet olmadığını da hatırlaran Bar'el, "Suriye, Saddam'ın düşmesinden sonra iç savaşa sürüklenen Irak gibi mi olacak? Yeni kurulacak bir Suriye rejimi İran'a mı yoksa Batı'ya mı yönelecek? Türkiye, PKK'nın bölgede yeniden güçlenmesinin önlenmesi konusunda yeni rejime güvenebilecek mi? Suudi Arabistan, büyük paralar karşılığında pazarlık edebileceği, sevilmeyen ama iyi tanınan bir lideri mi tercih edecek? Bütün bunlar Batı'nın kafasını meşgul ediyor" diye yazdı.

BEŞAR ESAD'A KOMŞU ÜLKEDEN DESTEK

Uluslararası kamuoyunun liderleri Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı ülkede yaşanan protesto gösterilerini şiddet kullanarak bastırdığı gerekçesiyle eleştirmeye devam ederken, Irak Başbakanı Nuri Kemal Maliki'den Esad'ı destekleyen bir açıklama geldi.

New York Times'ın haberine göre, resmi bir Suriye delegasyonunu ağırlamakta olan Maliki, diğer Arap ülkelerinin liderlerinin aksine, Esad'a daha dostane bir tavırla yaklaşarak, göstericilerden devleti "sabote etmemelerini" istedi.

Maliki'nin Esad'a destek vermesi Irak'ın Ortadoğu'daki konumunun İran eksenine ne derece kaydığının da bir göstergesi oldu.

Dahası Maliki'nin bu açıklaması, Esad'ın "Protestoların arkasında El Kaide var" açıklamasına destek veren Iraklı Şii çoğunlukla, Şam rejimini kınayan Sünni azınlık arasındaki çatlağın derinleşmesini de beraberinde getirdi.

MEZHEP ÇATIŞMASI RİSKİ DOĞAR MI?

New York Times'a konuşan Uluslararası Kriz Grubu Ortadoğu Programı Direktör Yardımcısı Joost Hiltermann, "Suriye'deki huzursuzluk, Irak'taki eski mezhepsel bölünmeleri daha da kötüleştirdi çünkü Şii liderler Esad'a Sünniler ise halka yakınlaştı" dedi.

Maliki'nin iktidarı için İran'a çok bağlı olduğunu, İran'ın da Suriye'yi sonuna kadar desteklediğini hatırlatan Hiltermann, "İranlılar ve Suriyeliler Maliki'nin geçen yıl başbakan olması ve koltuğunda kalması adına çok önemli bir rol oynadı. Dolayısıyla şu an çok zor bir durumda" dedi.

İRAN VASITALI DOSTLUK

Aslına bakılırsa, Irak ve Suriye arasındaki ilişkiler ABD'nin Irak'ı 2003'te işgal etmesinden önce bile iyi değildi. İşgal sonrası yaşanan mezhep çatışmaları sırasında ise Iraklı liderler Suriye'yi intihar bombacılarının ve diğer militanların ülkeye girişine izin vermekle suçlamıştı.

Ancak Suriye ve İran arasındaki iyi ilişkiler, Irak-Suriye ilişkilerine de yansıdı. Geçen yıl İran Esad'a başbakanlık yarışında Maliki'yi desteklemesi için baskı yapmıştı. O günden bu yana geçen sürede iki lider bağları kuvvetlendirirken, ticaret ve yatırım alanlarında da önemli adımlar atıldı.