Vatan Gazetesi'nin haberine göre: CHP Lideri 'ATM vekili' sözünden rahatsız olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, gözünü daha da kararttı ve ''Vekillik düşerse düşsün'' dedi

YEMİN EDENE KADAR MAAŞLARIMIZI İSTEMİYORUZ

Çiçek'ten yemin edinceye kadar CHP'li milletvekillerinin maaşlarının yatırılmamasını isteyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, parti kurmaylarına da "Ak Parti'den çözüm için irade gelmez, çözüm olmazsa gerekirse vekillik düşürülsün" dedi

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yemin krizinin çözümü için TBMM Başkanı Cemil Çiçek'le görüştü. Görüşmeden krize ilişkin "şimdilik" çözüm çıkmazken, çözüm Ak Parti'nin "irade beyanına" ve Çiçek'in bugün Başbakan Erdoğan ile yapacağı görüşmeye kilitlendi.

Kılıçdaroğlu, Çiçek'e şu mesajları iletti:
* Milli iradenin Meclis'te eksiksiz temsilini istiyoruz. Güvence istiyoruz derken tutuklu arkadaşlarımızın tahliyesi için hakimlere talimat verilsin istemiyoruz. Arkadaşlara dokunulmazlık istemiyoruz. Yargılamanın durdurulmasını da istemiyoruz. Yargılama sürsün.

* Ancak tutuklu arkadaşlarımıza, halkın iradesiyle milletvekili seçilmiş olmaları sebebiyle yasama faaliyetlerini yerine getirebilecekleri koşulların sağlanmasını bekliyoruz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyebilmek için millet iradesinin TBMM'de eksiksiz olarak temsil edilmesi gerekir.

* Bu tutukluluk durumu milli iradeyi sakatlamıştır. Bizim yaptığımız bir boykot değil, millet iradesinin parlamentoda tam olarak tecelli edebilmesi için bir tutum sergilemektir.

* Bu nedenle sizden talebimiz millet iradesinin tecellisi için gerekli koşulların sağlanması konusunda girişimlerde bulunmanız, sizin başkanlığınızda bizim ve iktidar partisinin grup başkanvekillerinin katılacağı bir toplantı yapmanız ve milletvekillerinin yasama faaliyetlerini özgürce yürütebileceği koşulların sağlanmasının yolunu açmanız.

* Kamuoyuna sanki biz arkadaşlarımızın serbest bırakılması için hakimlere talimat verileceği konusunda bize güvence verilmesini istiyormuşuz gibi bir hava pompalanıyor.

* Bir de CHP'liler için bankamatik vekil nitelemesinden son derece rahatsızlık duyuyoruz. Hiçbir CHP'li yemin etmeden bankamatik vekil olma arzusunda değildir. Hatta sizden yemin edinceye kadar CHP'li vekillerin maaşlarının da yatırılmamasını talep ediyoruz.

* Bizim istediğimiz halkın iradesi ile seçilen Meclis'in 550 milletvekilinin bu çatı altında yasama faaliyetlerini sürdürmeleri ve halkımızın bekleyen sorunlarının bir an önce çözümü konusunda gayret göstermeleridir.

* Sonuçta onlar halk tarafından seçildi. Onların hukuka aykırı olarak tutuklu oldukları konusunda toplumun her kesimi hem fikir. Milli iradeye aykırı düzenlemelere son verilmeli. Sorunun birden fazla çözümü var. Önemli olan siyasi iradenin sorunu çözeceğiz diye ortaya çıkmış olmasıdır.

Çiçek: Gayret göstereceğim

Çiçek'in görüşmede 15 Temmuz'da Meclis kapanana kadar sorunun çözümünü istediği ve "Grup başkanvekillerini çağıracağım" dediği bildirildi. Kılıçdaroğlu'nun "8 vekilin içeride olması bir sorundur" ifadesine karşılık Çiçek "Evet açıkça bir sorun var. Hem BDP'nin boykotu hem de CHP'nin yemin düğümüne ilişkin çözüm istiyorum" yanıtını verdi. Çiçek şunları söyledi: "Arzum halkın iradesiyle seçilen milletvekillerinin tümünün bir an önce yasama faaliyetlerine başlamalarıdır. Ben de rahatsızım ve çözüm istiyorum. Bu konuda elimden gelen tüm gayreti göstereceğim. Tüm partilerin temsilcilerinin görevlerini yapmasını sağlayacak ortamın oluşması yönünde gayret göstereceğim. Görevim iktidarla muhalefet arasında oluşabilen bu tür aksaklıkların giderilmesine katkı sağlamaktır. En kısa sürede iktidarla da muhalefetle de görüşeceğim ve bu yemin krizinin de en kısa sürede sona ermesi için gayret edeceğim. Sizden ricam meclis çalışmalarına bir an önce katılmanızdır."

Çiçek çağrı yapacak

Kılıçdaroğlu, Çiçek ile görüşmeyi kurmaylarıyla şöyle değerlendirdi: "İyi niyetli bir durum var ortada. Çiçek sembolik bir makamda, çözüm için irade beyanında bulundu ama tek başına bu ifadeleri yeterli değil. AKP ile görüşecek. AKP'den de bir irade beyanı çözüm için adım gelirse bu iş çözülecektir. Sorunun Anayasa'dan kaynaklandığını Cemil Bey ifade etti ancak bu durumu AKP toplu bir Anayasa değişikliği içine bizi de çekmek isteyebilir. Bir maddeye mecbur bırakarak diğer istediklerini de yaptırabilir. Hava çok iyimser ama hemen çözülüyor durumu yok. Biz 'aman hadi çözülsün' diye telaşa kapılmayalım. Ortada iyi niyetli bir çaba var. Biz bu konuda sonuna kadar çalışacağız. Bir demokrasi ayıbı var. Demokrasi eksikliğinin giderilmesi için TBMM çalışacak."

'Vekillik düşerse düşsün'

Kılıçdaroğlu grup başkanvekilleri ile yaptığı toplantıda "Eğer çözüm olmazsa ne olur" sorusu da gündeme geldi. Bu görüşmede Kılıçdaroğlu'nun "Yemin etmeme tavrımız çözüm yoksa devam edecek, milletvekilliği düşerse düşsün" dediği buna grup başkanvekillerinin de "Gerekirse Sine-i Millet" önerisini getirdiği öğrenildi. Kılıçdaroğlu'nun bu öneriyi "en son ihtimal" olarak değerlendirdiği kaydedildi. Kılıçdaroğlu'nun, sorunun çözümü için beklediği bir diğer tarihin de 8 Ağustos'taki Balbay ve Haberal duruşmasının olduğu öğrenildi. Bu duruşmayı "önemli bir dönemeç" olarak gören Kılıçdaroğlu'nun bu nedenle yemin krizinin Meclis'in ekim ayındaki açılışına kadar uzama ihtimalini değerlendirdiği öğrenildi