Kılıçdaroğlu: PKK'yı dağda aramayın
Kılıçdaroğlu, "Şimdi biz PKK'yı dağda arıyoruz değil mi? Hayır efendim şehirde artık PKK, ne dağı" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında alınan kararlara ilişkin, ''Olay MGK'nın alacağı kararlarla çözülecek olsaydı, bugüne kadar çoktan çözülürdü'' dedi.
Kılıçdaroğlu, Mamak ilçesi Küçük Kayaş Mahallesi'ndeki bir gecekonduda yaşayan ve memur emeklisi olan Yücel Başkan'ın evine iftarda konuk oldu.
Kılıçdaroğlu, mahalledeki bazı ailelerin de katıldığı iftarın ardından vatandaşlarla sohbet etti.
Bir mahalle sakininin son yaşanan terör olaylarını anımsatarak, ''Bu sorunu çözün'' demesi üzerine Kılıçdaroğlu, daha önce de bu sorunun çözümü için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söylediğini hatırlattı.
ASKERLE OLMUYOR
''Ne tür bir yardım destek istiyorsanız hepsini vermeye hazırız'' diyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
''Ama hükümetin bize gelip 'şöyle önleyeceğim, böyle önleyeceğim, bana destek verin' demesi lazım. Biz de diyeceğiz ki 'Tamam, destek sonuna kadar'. Ama ne düşünüyorlar biz bilmiyoruz. Eğer terör olayı bir milli sorunsa, ki biz öyle görüyoruz, bir siyasi partinin tek başına çözebileceği bir sorun değildir. Biz böyle görüyoruz. Böyle gördüğümüz için de bunu partiler üstü bir alanda tutmak istiyoruz. Böyle gördüğümüz için de diyoruz ki hükümete 'önlemini al, biz sana destek vereceğiz'. Ne istiyorsun? Kanun mu çıkarmak istiyorsun, getir kanunu. Başka bir şey istiyorsan onu da getir, ona da destek veririz.''
Bu sorunun bugüne kadar çözülmemesinin nedeninin siyaset kurumunun üzerine düşen görevi yapmaması olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''Ne oluyor? Terör oluyor. 'Efendim askere silah verdik. Gitsin önlesin'. Olmuyor, çözülmüyor. Terör olayını siyasetçinin oturup masaya yatırması , tek başına siyasetçi de değil, sosyolog, akademisyen, dışişlerinden bürokratlar gelecek, masaya yatıracaklar. Bu olay sadece silahla çözülecek olay olmaktan çıkmıştır. Siz bu olayı bütün cepheleriyle ele alıp çözmezseniz, bunu çözemezsiniz'' ifadesini kullandı.
''ONLAR BİRLEŞTİ, BİZ AYRIŞIYORUZ''
1930'lu yılların ABD'sinde ''siyah-beyaz'' ayrımı olduğunu şimdi ise Amerika'nın başında bir ''siyah'' olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''Bizim 30'lu yıllarda böyle bir sorunumuz var mıydı ve şimdi nasıl oluyor, onlar birleşti biz ayrışıyoruz. Demek ki iyi yönetemediğimiz için. 8 yıldır iktidardasınız. Sanki hala muhalefet partisi. Bizden ne istiyorlar ben merak ediyorum. Gelip bana desinler ki, 'Ey Kemal Kılıçdaroğlu, ben senden şunu istedim, sen bana destek vermedin'. Ben de halkın önüne çıkıp diyeyim ki 'Doğru, bizden yardım istedi. Biz destek vermedik. Tam tersine biz her seferinde söylüyoruz, Bu olay milli bir sorundur. Çözülmesi lazım. Her siyasi partinin günlük siyasetin dışında bu olayı çözmek için çaba harcaması lazım'' diye konuştu. Terör olayının günlük siyasete malzeme verecek bir olay olmadığının altını çizen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Çünkü işin içinde insan hayatı var. Terör olayı nedeniyle biz sadece bu hükümeti de eleştirmiyoruz. Geçen 30 yıl içinde sağlıklı çözüm üretilemedi derken biz geçen dönemde görev alan bütün hükümetlere aynı suçlamayı yapıyoruz. Bütün yönetimlere aynı suçlamayı yapıyoruz. Çözüm üretilmedi, ne diye başladık biz bu söze, 'iki tane baldırı çıplak, biz işte bunları yeneriz, biz bunları asarız keseriz.' 'Ne oldu iki tane baldırı çıplak?' olmadı, 30 bin kişi hayatını kaybetti. Burada bir kez daha söylüyorum, bu olayı bir toplumsal mutabakatla çözeriz. Bütün siyasi partilerin bir araya gelmesi ve ortak aklın egemen kılınması lazım...''
Sorunun çözümüne yönelik bir rapor hazırlanamadığını anlatan Kılıçdaroğlu, ''Eğer şehit yoksa hepimiz oturduk. 'Bir sorun yok' dedik. Şehitler gelince hep birlikte ayağa kalktık, 'vay efendim sorun var.' Ondan önce de sorun vardı. Seçimlerden önce üç kez ateşkes ertelendi, niye ertelendi biz bilmiyoruz. Sizler biliyor musunuz? Ya o görüşmede tavizler verildi, veyahut bizim bilmediğimiz, bazı olaylar var. Eğer bir ülkede bir sorunu çözmek için siyaset kurumu ortak platform oluşturmazsa çözüm üretilemez'' dedi.
PKK'YI DAĞDA ARAMAYIN
Dün Şehit Binbaşı'nın Ankara'daki baba evini ziyaret ettiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Şehidimizin babası da söyledi 'Bu sorunu çözün' diye. Balıkesir'de bir şehit annesi de söyledi, 'bu sorunu çözün' diye. Ama biz buyurun çözelim diyoruz. Her ay Milli Güvenlik Kurulu toplanır, devletin istihbarat örgütleri vardır. 'Askerler giderler, bomba atar gelirler' ne oldu? Biz bakın şunu söyledik; ABD, Irak'a gelmeden önce bizim ordumuzun girip orada bir güvenlik hattı oluşturması lazımdı, biz bunu söyledik. O zaman dinlemediler, ABD geldi Irak'a girdi, buyrun güvenlik hattı oluşturabiliyor musunuz? Halbuki biz zamanında oluştursaydık, birisinin toprağını işgal etmek için değil, yeri geldiğinde terör bittiğinde oradan çekilecektik. Ama yapmadılar, yapılmadı. O bölgede terörle mücadele etmek kolay değildir. Sizin yeriniz belli, bir tepede karakol ama terör örgütü mensuplarının yeri belli değil ki. Yani siz görünen hedefsiniz, o görünmeyen saldırgan. Gelip sizi vuruyor, pek çok açmaz var. Şimdi biz Irak topraklarına girebiliyor muyuz? Birleşmiş Milletler'in bütün ülkelere verdiği bir hak var kullanamıyoruz. O nedenle bunu çözmek için yine bizim kendi çözümümüz, defalarca söyledik, bir daha burada söylüyorum; parlamentoda ortak aklı egemen kılacak bir çalışma grubunun oluşturulması lazım. Bu çalışma grubunda her partiden akil insanlar olacak ve bunlar masaya bu sorunu çözmek için oturacaklar. Herkesi dinleyebilirler. Bakın bana sordular, dediler ki, 'Hükümet Apo'yla görüşüyor, görüşebilir mi?' 'Eğer bu sorun çözülecekse, görüşebilir' dedim. Ben orada çok ucuz bir muhalefet yapıp, 'niye görüşüyorsunuz' demedim. Bende biliyorum ki bu sorun, tek başına bir siyasi partinin çözebileceği bir sorun olmaktan çıkmıştır. Biz bütün söylemlerimizi sorunun çözümü üzerine inşa ettik. Mümkün olduğu kadar da Hükümeti eleştirmemeye dikkat ettik. Ama geldiğimiz nokta meydanda, 8 yıldır alınan mesafede ortada. Şimdi biz PKK'yı dağda arıyoruz değil mi? Hayır efendim şehirde artık PKK, ne dağı. Gidin o bölgeyi görün, sorun düşündüğümüzden çok daha büyük bir sorun.''
MGK TOPLANTISI
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin MGK toplantısında alınan kararları hatırlatması üzerine ise ''Nice kararlar alındı, 30 yıldır kararlar alınıyor. Karar alınmış eyvallah, biraz daha karar alınsın, bakalım ne olacak. Olay MGK'nın alacağı kararlarla çözülecek olsaydı, bugüne kadar çoktan çözülürdü'' dedi.
Kılıçdaroğlu, başka bir gazetecinin MGK'daki oturma düzenine ilişkin soru üzerine ise, ''Oturma düzeni bizim için çok önemli değil. Şöyle oturmuş, böyle oturmuş. O başta oturmuş, diğeri arka tarafta oturmuş. Bizim için şu önemli, Türkiye bugün çok ciddi sorunla karşı karşıyadır. Bu ciddi sorunun çözümüne kim ne katkıyı veriyor. Kim ne yaptı, bizim için önemli olan odur. Yoksa karışıkta oturabilirler, yan yana da oturabilirler, arka arkaya da oturabilirler bunlar çok önemli değil, ama şunu söylüyorum; ordu siyasi otoritenin emrindedir. Bu demokrasilerin vazgeçilmez kuralıdır, bu kuralı bir tarafa koyacağız'' yanıtını verdi.
Bir gazetecinin CHP'nin sınır dışı bir operasyona nasıl baktığı yönündeki sorusu üzerine ise Kılıçdaroğlu, ''Öyle bir ihtimal mi var?'' dedi.
''Böyle bir ihtimal ortaya çıkarsa siz nasıl bakarsınız?'' yönündeki soru üzerine ise Kılıçdaroğlu, ''Önce böyle bir ihtimal var mı yok mu? Önce onu görelim'' ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, yarın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le yapacağı görüşmenin hatırlatılması üzerine ise ''Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu kararını olumlu görüyoruz. Hükümetin bir boşluğunu sayın Cumhurbaşkanı dolduruyor. Öyle anlaşıyor, MGK'da alınan kararlarla ilgili olarak bize ne tür bilgi verecek bilmiyorum ama onu yarın öğreneceğiz. Ama sayın Cumhurbaşkanı'nın girişimini olumlu buluyoruz'' şeklinde konuştu.
Ziyarette çocuklarla yakından ilgilenen Kılıçdaroğlu, onlara çeşitli kitaplar hediye etti.
Ziyarete Ankara milletvekilleri Sinan Aygün ile Aylin Nazlıaka da katıldı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.