Başkent seçim anketlerinde önde olduklarını belirten Özhaseki, şehirciliğin baştan inşa edilerek, bu döneme özgü bir tarz benimsenmesi gerektiğinin de altını çizerek, “Elde ettiğim bütün bilgi birikimimi Ankara için kullanmak istiyorum. Bundan dolayı da bir heyecan yaşıyorum” dedi.

ORTAK AKIL VURGUSU
Siyaset hayatına nasıl başladığından gündeme ilişkin değerlendirmelere, Ankara projelerinden hakkında merak edilenlere kadar pek çok konuda açıklamalarda bulunan Özhaseki, yönetimde ''Ortak Akıl'' vurgusu yaptı. 
“Ankara’da birçok üniversite ve akademisyen var. Çok güçlü sivil toplum örgütleri ve şehir dernekleri var. Onlarla konuşmalıyız ve onları dinlemeliyiz” diyen Mehmet Özhaseki, “Her biri Ankara’da yaşıyor ve söz söylemeye hakları var. Şeffaf olmamız gerekir. Yaptığımız işleri anlatıyorum ve hayal satmıyorum… Kısacası küçük dokunuşlarla çok büyük işleri Ankara’da yapabilmek mümkün diye düşünüyorum'' dedi.

“AK PARTİ ÖNDE”
Yaklaşan 31 Mart seçimleri için saha izlenimlerini anlatan Özhaseki, anket sonuçlarına yönelik soruya, “Biz öndeyiz ve çok da keyifliyiz” yanıtını verdi.
Geçmişten gelen belediyecilik birikimi ve Bakanlık tecrübesini harmanlayarak Ankara için hazırladığı 11 başlıktan oluşan 111 proje ile ilgili de açıklamalarda bulunan Özhaseki, Kültür Yolu ve Çocuk Köyü gibi insana dokunan projelerin kendisi için önem arz ettiğini ifade ederek, “Ben demek için değil biz demek için yola çıktık” dedi. 

“YÖNETİM ANLAYIŞIMDA KAZAN-KAZAN FORMÜLÜ VAR”
Yönetim anlayışının ip uçlarını da veren Özhaseki, “Elde ettiğim bütün bilgi birikimimi Ankara için kullanmak istiyorum. Bundan dolayı da bir heyecan yaşıyorum” dedi.
Özhaseki, Melih Gökçek ile ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine de şu yanıtı verdi:
“En zor soruya geldik. Melih Bey ile neredeyse 30 yıldır tanışıyoruz. Belediyecilik zamanımızda kendisiyle çok sayıda istişare yaptık… Arkadaşlığımız da var. O yüzden küs falan değiliz. Ancak Ankara’da ne anlatsam gazeteciler bunu ‘Haseki söylediğine göre Melih Bey’e cevap verdi’ olarak düşünüyor. Bu doğru bir şey değil. Ben kendimi anlatıyorum… Melih Bey ile çalışma tarafımız birbirine çok benzer ve çok çalışırız ama tarzlarımız birbirine benzemez. O biraz daha gündemi yakından takip edip siyasetin içinde. Ben ise asla onu yapmıyorum. Elbette benim de siyasetle ilgili görüşlerim ve fikirlerim var… Bunun için ne tweet atıyorum ne de bir başkasına cevap vermeye çalışıyorum. Şehirdeki sivil toplum örgütleri ya da üniversiteler ile kavgalı değilim. Benim yönetim anlayışım içerisinde kazan kazan formülü var. Esnaf ile ilgili bir şey yapacaksam onlarla konuşmadan asla bir şey yapmam. Üniversitelerle ilgili bir karar alacaksam oradaki rektör ve senato ile görüşmeden asla karar almam. Şimdi ben bunları anlattığımda gazeteciler Melih Bey’e cevap verdiğimi zannediyor. Aslında öyle değil. Melih Bey, Ankara’ya çok emek vermiş bir insan ve Ankara üzerinde ciddi bir ağırlığı var. Sevilir, sevilmez bunlar ayrı şeyler. Kampanyada yer almak Melih Bey’in takdirinde. Destek verirse mutlu eder, destek vermezse küsecek değiliz.”

“ŞEHİRCİLİĞİ BAŞTAN İNŞA ETMEMİZ GEREKİYOR”
“İmara yeni düzenlemeler getirmemiz lazım. Yeşil alan üzerinde yükselecek binayı kimse görmeyecek” sözlerinin hatırlatıldığı yayında Özhaseki, şöyle konuştu:
“Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin mimari tarzı ortada. Bu tarzlar da herkes tarafından görüldü ve tanındı. Peki son 100 yılda ortaya koyduğumuz eserler ile ilgili bir şey söylemek istersek ne diyeceğiz? Böyle bir medeniyet inşası yok. Bizlere yakışıyor mu? Yakışmıyor. Bunun bir evre olduğunu düşünüyorum. Geçmişte yapılan hataların yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Son 5-10 yıl içerisinde şehirlerin eli yüzü açığa çıkmıştır ve başarılı bir belediyecilik vardır ancak medeniyet inşası yolunda maalesef bir arabesk medeniyeti ortaya çıkmıştır. Yeniden bizim şehirciliği baştan sona dizayn etmemiz gerekir. Kendi medeniyet kodlarımızı ortaya koymalıyız. Bir de yeşil alan üzerine bina yapmak gibi bir hatayı asla yapmamamlayız.” 

YAŞAM TARZINA SAYGI
Kayseri’de içkili mekanların merkezden taşınmasının kendisinin tercihinin olup olmadığının sorulması üzerine de Özhaseki, “Hayır, öyle bir şey yok. Hiçbir yer taşınmadı. Kanunlara uygun olarak ruhsatını alan her yer işletmesine devam etmiştir. Kayseri’de şehir merkezinde içkili mekanların sayısı 16. Bunları söylemek birilerini korkutma amacı taşıyor. Bayat bir propagandadır ve tutmayacaktır. Ben hayata ve belediyeciliğe şöyle bakıyorum. İnsanlar hayatta modern bir yaşam tarzını tercih edebilirler. Kimi insanlar da daha muhafazakâr bir yaşam tarzı tercih edebilir ve öyle yaşayabilirler. Belediyelere düşen, insanların yaşam tarzlarına uygun her türlü ihtiyaçlarını giderebilecek bir ortamı sağlamaktır. Ben de bunu yapmaya çalıştım. Asla insanların tercihlerine, yediklerine, içtiklerine, hayat tarzlarına karışamazsınız” dedi.
Özhaseki, sözlerinin sonunda, anlattıklarının samimiyetinden herkesin emin olmasını isteyerek, “Anlattığım konuların birçoğunu uygulamış birisiyim. Ankara’nın da neye ihtiyacı olduğunu arkadaşlarımızla çalıştık. Vatandaşlarla anketler yaptık ve projeler hazırladık. Kimseye ben inşaat temelli projeler vaat etmiyorum. Bunlar zaten belediyenin yapması gereken şeyler. Ben insana dayalı işler yapacağımızdan bahsediyorum. Daha çok çevreci daha çok yeşil ve daha çok akıllı şehircilik konseptine uygun ve gönül belediyeciliğine yakın projeler hazırladık. Hükümetten alacağımız destekle devasa projeler de yapacağız. Hayırlısı ne ise o olsun Ankara’nın hizmetine talibiz” diye konuştu.