Özcan Aydoğdu yazıyor...
Özcan Aydoğdu yazıyor...
Aziz milletimiz size inanıyor, güveniyor ve sizlerden büyük hizmetler bekliyor. Ülkemiz sizlerden büyük işler bekliyor. Eğitiminiz için kullanılan, sizin birikimli, donanımlı, modern dünyanın gerektirdiği bilgi ve beceriyi elde etmeniz için kullanılan kaynakların hakkını sizden fazlasıyla vereceğinizi milletimiz ve biz bekliyoruz.
TELEFONUNUZ 24 SAAT AÇIK OLSUN
Tabii ki kendinize ve ailenize vakit ayıracaksınız. Ama görevin, hizmetin, halkımızı memnun etme gayesinin kişisel hayatınızdan bile önce geldiğini hatırınızda tutmanızı rica ediyorum. Yani benim kaymakam kardeşim telefonu 24 saat açık olan insan demektir.
ÖNCE İNSAN, SONRA DEVLET DEYİN
Vatandaşla ilişkilerde her zaman önce devlet demedik, önce insan dedik, sonra devlet. Vatandaşın hakları her zaman aklımızda olmalı, aklımızdan asla çıkmamalı. Lütfen önce yetkilerinizi değil, görevlerinizi hatırlayın. Sorumluluklarınızı aklınızda tutun.
İMKANSIZLIKLARI BAHANE ETMEYİN
Eğer Şemdinli, Çukurca, Digor, Posok olduğu yerde sayıyorsa, hiçbir değişme, ilerleme kaydetmiyorsa; eğer Uzunköprü, Meriç, İpsala değişimden, dönüşümden kendisine düşen payı alamıyorsa, bu kalkınma sürecimizin aksak bir şekilde ilerlediğini gösterir. Dolayısıyla Türkiye'nin her bir ilçesinin köylerine kadar, mezralarına, mahallelerine kadar değişim ve dönüşümü hissetmesi gerekir. Bunu sağlayacak olan değişimi Türkiye'nin en ücra köşelerine taşıyacak olan sizlersiniz. Ben mazeretlere sığınmayacağınıza, imkansızlıkları bahane etmeyeceğinize, imkanlarınızı kendiniz oluşturup yönettiğiniz her bir ilçenin çehresini köklü bir şekilde değiştireceğinize inanıyorum.
MASA BAŞINDAN İŞ YÜRÜTMEYİN
Bu ilişkilerde ölçüyü ve belli hassasiyetleri kaybetmeyecek bir titizlik içinde olun. Öncü, lider olmaya, çözüm üreten, hedefler koyan ve bu hedeflere ulaşmak için samimi mücadele eden sizler olacaksınız. Böyle olmaya lütfen özen gösterin. Bu ülke ve bu aziz millet bürokratik süreçlerin, işlemlerin içinde kaybolup giden yöneticiler değil, sonuç odaklı çalışan, netice üreten, gerektiğinde ayağına çizmeleri giyen, gerektiğinde eline kazmayı, küreği alıp bizzat çalışan idareciler istiyor. Bunu başarmamız lazım. 'Efendim ben masamın başından bu işi yürütürüm'. Ben böyle idareci istemem. Valimiz de, kaymakamımız da, belediye başkanımız da, hepimiz kazma kürek gerektiğinde arazide olacağız. Böyle olduğumuz zaman o ilçenin, o ilin halkının da sizinle beraber olduğunu, sizinle beraber yatıp kalktığını göreceksiniz.
PROTOKOLLERDE ARZ-I ENDAM ETMEYİN
Biz artık protokollerde arz-ı endam eden idareciler değil, halkın arasına karışmış, halktan biri haline gelmiş ve halka yol gösteren idareciler istiyoruz.
Arkanızdan 'Sorma be öyle bir kaymakam geldi ki ilçenin kaderi, görüntüsü değişti. Ondan sonra gelenler de onun izinden gittiler. Adeta onunla yarış halinde oldular' denilsin.
Bu sözler bana değil o dönemin Başbakanı, şimdilerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2010 yılında kaymakam adaylarına yönelik yaptığı konuşmalara ait.
Yani bu sözler Cuhmurbaşkanı Erdoğan’a ait…
Umarım Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bu öğütleri yeni ilçe kaymakamımız Şahin Aslan tarafından da dikkate alınıyordur!
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.