ATO yıllardır turizme açılmayı bekleyen Tulumtaş Mağarası için proje hazırladı. ATO Başkanı Salih Bezci, Anıtlar Kurulu’ndan izin alınması halinde “Başkent’in Damlataşı”nı restore edeceklerini kaydetti.
20 yıla yakın süredir turizme açılmayı bekleyen Tulumtaş Mağarası için Ankara Ticaret Odası (ATO) bir proje hazırladı. ATO Başkanı Salih Bezci, Tulumtaş’ı unutmadıklarını belirterek, “Başkentin Damlataşı” olarak bilinen mağaranın restorasyonu ve turizme açılması için çalıştıklarını bildirdi. Projenin maliyetinin yaklaşık 5 milyon lira olduğunu anlatan Bezci, Anıtlar Kurulu’ndan izin almaları durumunda 6 ayda mağarayı turizme açabileceklerini söyledi.
ATO BAŞKANI Salih Bezci yıllardır turizme kapalı olan Tuluntaş’ın Antalya’da ki Damlataş mağarasından 10 kat daha büyük ve güzel olduğunu vurguladı. Tuluntaş’ı unutmadıklarını anlatan Bezci, “Burayı Damlataş’tan daha aktif hale getirmek istiyoruz. Bu amaçla proje hazırladık. Tulumtaş’ta çok güzel sarkık ve dikitler var. Biz ATO olarak burayı turizme açmak istiyoruz.” Diye konuştu.
Tulumlaş Mağarasının önünde Ankara esnafının ürünlerini satacağı, iş yapacağı dükkânlar kurmayı planladıklarını ifade eden Bezi “Bu dükkânlarda Ankara’ya özgü ürünler satılacak. Ankara’ya özgü yemeklerin yenileceği restoranlar bulunacak. Burasının Başkent’in markalaştırılması çalışmalarına katkı sağlayacağına inanıyoruz. Burası gerçek bir kültür mirası. Paha biçilemez. Ankara için burasının çok büyük önemi var” dedi.
Bezci ATO olarak Tulumtaş için hazırladıkları projenin maliyetinin yaklaşık 5 milyon TL olduğunu belirterek, SİT alanı için Anıtlar Kurulu ve ilgili kuruluşlardan izin alınması gerektiğini söyledi. Yasal izinlerin tamamlanması durumunda Tulumtaş’ı 6 ay içinde turizme açacak duruma getirebileceklerini kaydeden “Bezci “Burası Ankara’nın turizmine kendi olanaklarıyla bu projeyi hayat geçirmemiz durumunda Ankara için çok önemli bir iş yapmış olacağız.” Diye konuştu.
Tulumtaş mağarası Ankara Çevre yolu yakınında bir yapı kooperatif arazisinde 19921 yılında bulunmuştu. Aynı yıl yapılan incelemelerin ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 1.derece doğal SİT alanı olarak ilan edilmişti. Uzunluğu 5 kilometre, genişliği 1,5 kilometre, yüksekliği ise 30–40 metre olan büyük bir kireç taşı bloğunun içinde kimyasal çözünmeler sonucunda oluşan mağara, son derece dikkat çekici sütün, sarkık ve dikitlere sahip.