Habertürk Gazetesi'nden Kenan Taşkın'ın haberine göre: 61. Hükümet'te Çevre ve Şehircilik Bakanı olan eski TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar'ın memleketi Trabzon'un Of İlçesi'ne bağlı Gülpınar Beldesi'nde herkesin yüzü gülüyor...
Bayraktar'ın bakan olduktan sonra ilk müjdeyi "Abla ben bakan oldum" diye verdiği ablası Ayşe Eroğlu ve yakınlarıyla memleketinde konuştu.
'BABAMIZIN MEZARINI YILLAR SONRA BULDUK'
Babalarını İstanbul'da veremden kaybettiklerini anlatan abla Ayşe Eroğlu (66) aile için unutulmayan acıyı, "Bizim bundan 2 ay haberimiz olmadı. Babamı kimsesizler mezarlığına defnettiler. Mezarını bile yıllar sonra bulabildik" diye paylaştı. 5 çocuk annesi Ayşe Eroğlu, kardeşi Erdoğan Bayraktar'ın, ilkokulu eski ismi 'Mopsino' olan beldelerinde tamamladığını söyledi. Bayraktar'ın uzaktan bir akrabanın desteğiyle İstanbul'a gittiğini söyleyen Eroğlu, "Orada okumaya çalıştı. Tezgâh açıp bir şeyler satarak harçlığını çıkardı. Çok zor şartlarda azimle eğitimini tamamladı. Ona Allah yardım etti" dedi.
'EŞİM BENİ KAÇIRINCA ENİŞTESİNİ DÖVMEK İSTEDİ'
1962'de aynı beldede oturan Ahmet Eroğlu'nun kendisini kaçırdığını ve evlendiklerini de aktaran Eroğlu, bu evliliğe Erdoğan Bayraktar'ın tepkisini ise şöyle dile getirdi: "O zamanlar kardeşim 12-13 yaşlarındaydı, bunu duyunca çok sinirlendi. Eşimi dövmek istedi, komşular araya girdi. Sonra aramız düzeldi. Bugüne kadar saygıda kusur etmemiştir. Her zaman halimi hatırımı sorar. Onu çok seviyorum." En son seçimçalışmaları için beldelerine geldiğinde kardeşini gördüğünü anlatan Eroğlu, "Milletvekili seçildikten sonra telefonlaşıyorduk, bana 'Abla acaba Başbakan beni bakan yaparmı?' diye sormuştu, ben de 'Senden iyisinimi bulacak tabii ki yapar' demiştim. Bakan olduğunu öğrendiği zaman beni aradı, 'Abla ilk seni arıyorum, bakan oldum' dedi. Öyle sevindimki gözyaşlarımı tutamadım. Onun Türkiye için bir şans olduğunu herkes görecek" diye konuştu.
1.5 YAŞINDA BABASIZ KALDI
Bayraktar'ın kuzeni Ayhan Bayraktar (65), Erdoğan Bayraktar'ın öğretmen olan babasını 1.5 yaşında kaybettiğini söyleyerek söze başlıyor. İlkokulu birlikte okuduklarını söyleyen kuzen Bayraktar, "İlkokulu bitirince İstanbul'a gitti, orada hem eğitimini sürdürdü hem işportacılık yaptı. Tarak, ayna gibi şeyler satarak para kazanmaya çalıştı. Annesi ve iki ablasıyla yaşama tutunmaya çalıştı. Onca zorluğa rağmen okumayı başardı. Zordaki insanın halinden çok iyi anlar" diyor.