BÜYÜK TÜRKİYE HAYALİ NASIL GERÇEKLEŞİR?
Âdem Peygamberden günümüze insanoğlunun nefsi, arzuları, hırsı ve ihtirası hiç değişmemiştir. Kâmil insan olma mücadelesi de tüm zorluklarıyla halen önümüzde durmaktadır. Ve belirtmek isterim ki; helâl lokma, meşru ticaret, layıkıyla makamı ve mevkisiyi muhafaza etme, bilgi ve beceriye göre ücret, hak edilen ilgiyi görebilme gibi çoğaltabileceğimiz sosyal huzuru tesis eden faktörleri olumluya doğru çevirmeliyiz. Bunun yolu da sanal hayal dünyasının "Beğen, Paylaş ve Yorum " yap ortamından geçmemektedir. Eğlenmek, vakit geçirmek ve dedikodu yapmak için para harcıyoruz, emek ve enerji harcıyoruz. Ancak maalesef ki bilgi edinmek için zahmete katlanamıyoruz, paraya kıyamıyoruz ve nefsimize de ağır geliyor. Bunları paylaşırken kendimizi de aynı dairede görüyor ve çıkış için yol arkadaşı arıyor ve olanları da artırma gayretimizi dile getiriyoruz. Çünkü biliyoruz ki, “Başarı Gayrete Âşıktır”.
İnsanların en hayırlısı insanlara faydası olandır. Faydalı uğraşların en büyük düşmanı da "Cehalettir" ki dolayısıyla mücadelemizin zorluğunu da bilelim. Tek başına iyi ve güzel olmanız yetmez. İyi ve güzel olana iltifat edip yaygın hale getirmeniz gerekmektedir. Yürünen yol engelsiz ve engebesiz olursa tecrübe oluşmaz, kıymet bilinmez, mükâfat da azalır. Zorluklar mücadele azmimizi ve motivasyonumuzu düşürmemelidir. Çok önemli işler yapabiliriz fakat istişareyi ve soru sormayı bırakmamalıyız. Maddi alanda elde edilebilecekler her zaman doğru orantılı olarak huzur getirmeyebilir. Eldekinin kıymeti bilinmeli ve kanaatkâr olunmalıdır. İçimizdeki iyiliği ve güzelliği karşımızdakine yansıttığımız zaman mutlu oluruz. Taziye ve hasta ziyaretleri bu yüzden son derece önemlidir. Bu fiilleri yapınca hem karşımızdakini mutlu ederiz hem de kendimiz mutlu oluruz.
Hasımlığımız zalimle olduğu kadar zulümle de, hırsızla olduğu kadar hırsızlıkla da, kötüyle olduğu kadar kötülükle de olmalıdır. Dünya denen bu gölgelikte doğruyu yanlışı ayırt edebilecek ve doğrunun gereklerini layıkıyla yerine getirenler toplumsal kahramanlarımızdır. Bu mesuliyetin farkında olan ve sorumluluğunu taşıyanların sayısı arttıkça sosyal yaşantı ve ticarî hayat da rahatlayacaktır. Bu noktada kamu ve yerel yetkililer kendilerini otokontrol ederek çek etmelidir. STK’lar, kurumsal yapılar ve oralarda görevi olanlar, toplumun önündeki eşraf, velhasıl kendine ve yaşadığı çevreye duyarlı herkes her şeyden sorumludur. Olumsuz dediğimiz hiçbir fiil ve faili kendiliğinden ortadan kalkmaz.
Düzgün ve doğru olanları birbiriyle irtibatlandırmalıyız. Bireysel olarak gücümüzün kâfi gelmediği zorlukları birlikte bize zahmet vermeden ve hissetmeden aşabiliriz. Türk Milleti depremde, selde, salgında, savaşta ve her olağanüstü durumda birlik olmayı başarmıştır. Bu başarının altyapısı binlerce yıllık " BİZ DUYGUSUDUR." Bu duygu ile ürettiğimiz ülkemizin, insanımızın ve insanlığın kurtuluşuna vesile olacak her "DEĞER" dalga dalga yayılacaktır. İşte o zaman hep birlikte bu güzelliği "BEĞENELİM , PAYLAŞALIM ve YOORUMLAYALIM".
Allah bizleri ve bütün insanları iyi ve güzel insanlarla karşılaştırsın. Huzur dolu günlerimiz çoğalsın, devletimiz ve milletimiz güçlü olsun temennisiyle sağlıcakla kalın.