CHP eski genel başkanı Deniz Baykal, Milliyet Gazetesi yazarı Aslı Aydıntaşbaş'a tutuklu vekiller ve parlamento sürecine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Yaşanan süreç kapsamında yemin etmeyi kendisine yediremediğini ifade eden Baykal, Başbakan Erdoğan'ın CHP'yi parmağında oynatmak istediğini ileri sürdü.
İşte Aydıntaşbaş'ın köşesinde yer alan Baykal'ın o açıklamaları:
Telefonun yanında dakikalarca bekledim. Elim bir uzandı, bir geri çektim, bir uzandı, bir çektim. Deniz Baykal'ı arayıp, eskisi gibi sohbet etmek, Cumhuriyet Halk Partisi'nin bugün yapılacak Meclis açılış töreninde "tutuklu vekiller" Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal olmadan "yemin etmeme" kararıyla ilgili ne düşündüğünü sormak istiyordum.
BAYKAL'A AĞIR ELEŞTİRİ
Ama nasıl arardım? Seçim sonrası Önder Sav'la birlikte hareket etmesini ağır bir dille eleştirmiş, muhalif tezlerin aksine CHP'nin aldığı %26'nın hiç de fena olmadığını yazmıştım.
Deniz Bey duygusaldır. Eski hukukumuz olmasına rağmen artık herhalde beni asla affetmez, telefonu yüzüme kapatmasa da soğuk bir ses tonuyla artık benimle konuşmak istemediğini hissettirir, diye düşündüm.
Ama öyle olmadı. Gazetecilik merakım ağır basınca, dayanamayıp telefona sarıldım. Baykal'la bir süre seçimleri, CHP stratejilerinin tutup tutmadığını konuştuk.
BANA KIRGINDI VE SİTEMLERİNİ NAZİKÇE İLETTİ
Tabii ki kırgındı ve nazik bir dille de olsa yazılarımla ilgili sitemlerini açıkça iletti.
Fakat sohbet dönüp dolaşıp bugün CHP'nin yemin etmeme olasılığına gelince, CHP'nin eski lideri çok netti: "Şu gelinen noktada bizim çıkıp da Başbakan'ın 'Bunları anayasa değişikliğinde görüşürüz' laflarını kabul etmemiz mümkün değil.
BAŞBAKAN CHP'Yİ PARMAĞINDA OYNATMAYA ÇALIŞIYOR
CHP'yi parmağında oynatmaya çalışıyor. Parti yarın (bugün) karar verecek tabii ama ben partinin yarın Meclis'e girmeyeceğini düşünüyorum. Bu kaçınılmaz."
Deniz Bey bir anda "akil adam" rolünde, "yeni CHP" yönetiminin "tutuklu vekillerin" durumu değişmeden yemin törenine katılmama eğilimine net bir biçimde destek veriyordu!
CHP BU ALDATMAYA ALET OLMAZ
"Doğru karar budur" diye devam etti "Hiçbir çözüm önermeyeceksin, 'anayasa değişikliği çerçevesinde çözeriz. Bu vekiller de koğuşlarında kalsın' diyeceksin. Kusura bakmayın ama CHP bu aldatmacaya alet olamaz."
Baykal, aynen bir gün önce konuştuğum Kemal Kılıçdaroğlu gibi mahkeme kararlarının "siyasi" olduğu görüşünde: "Sekiz kişi var aynı durumda. Nasıl oluyor da bir mahkeme bile 2007'deSebahat Tuncel kararına benzer bir karar almıyor da 8'i de tutuklu kalıyor. Artık Türkiye'de yargının siyasi iktidarın etkisi altında olduğu açık. Maalesef bunlar ülkemizin temel gerçekleri. Türkiye'de yargı bağımsızlığına güvenerek hukuki karar beklemek artık safdillik. Bu durumun derhal düzelmesi lazım."
YEMİN ETMEYİ KENDİME YEDİREMEM
Yani siz yemin etmeyeceksiniz, diyorum. "Bir çözüm yoksa ben yarın çıkıp yemin etmeyi kendime yediremem. Kendine saygısı olan herkesin bu değerlendirmeyi yapması lazım. Milli iradeyi bir özel yetkili mahkeme hâkimine yedirmeyi hukuk diye kimse bize yutturamaz."
Ağır ifadeler. Ve kritik bir günde, Kılıçdaroğlu'na güçlü bir destek.
Bir yanda Önder Sav ekibi yeni kurultay için imza toplarken, diğer yanda Baykal, cumhuriyet tarihinin belki de en olaylı Meclis açılış oturumunda partisinin yanında duruyor. Hizip lideri ya da parti içi muhalif değil, bu kez akil adam rolünde.