Seçimler sonrasında yaşanan gelişmeler siyasette gerilimi had safhaya çıkardı. BDP'li Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülmesiyle başlayıp, BDP'li milletvekillerinin salı günü TBMM'de yemin etmeme kararıyla tırmanan kriz aşılacak mı aşılamayacak mı? CHP'den vekil seçilen Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile MHP'den vekil seçilen Engin Alan kararıyla cezaevindeki milletvekillerinin ne olacağı sorusuna cevap bulunamıyor.
HALK İRADESİNE VURULAN DARBE
CHP, MHP ve BDP yargıya siyasi iktidar tarafından müdahale edildiğini söylüyor. Ve her fırsatta halk iradesine vurgu yapıyor.. Kılıçdaroğlu Haberal ve Balbay kararı sonrası "Bu karar halkın iradesine vurulan darbedir " dedi. Bahçeli ise, ''12 Haziran 2011 seçimlerinde milletvekili seçilen Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ve Engin Alan'ın tahliye taleplerini reddeden mahkeme kararlarının, milli iradeye saygı, Türk demokrasisi, hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı açısından esef verici bir durum olduğunu'' savundu.
Ensonhaber'in belleği güçlüdür, unutmaz.. İşte bugün sık sık halk iradesinden bahsedenlere küçük bir hatırlatma yapacağız.. Çok değil bundan 12 yıl önce TBMM'de yaşanan bir skandalı hatırlayalım.. 1999 Genel Seçimleri'nde Fazilet Partisi’nden İstanbul milletvekili seçilen Merve Kavakçı olayını unuttuk mu? Balık hafızalı bir toplum olduğumuz için bir kez daha hatırlamakta fayda var.. Merve Kavakçı'nın 2 Mayıs 1999’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki yemin töreninde and içmesi engellendi. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkartıldı, Fazilet Partisi Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. Kavakçı beş sene siyasetten yasaklandı.
Ecevit'ten Kavakçı'ya: Bu Hanıma Haddini Bildiriniz
ATIN BU KADINI DIŞARI
Türkiye'nin ilk başörtülü milletvekili Merve Kavakçı'ya, DSP lideri Ecevit “Bu kadına haddini bildiri.. Burası devlete meydan okunacak yer değil, atın bu kadını dışarı.” bile dedi. Bugün halk iradesinden bahsedenler o gün yine aynı Meclis'te bir hukuksuzluğa alkış tutuyordu.