İktidarın yeni anayasaya bakışında 'topyekün değişiklik' düşüncesi egemenken, CHP ve MHP 'ilk dört madde' konusunda oldukça hassas. BDP ise 'çok kimlikli' ve 'anadil güvenceli' bir anayasa beklentisinde
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla üç ay önce kurulan AK Parti'nin anayasa timi hazırlık yaptı. Akşam gazetesinde yer alan habere göre; AK Partili kurmaylar hangi konuları tartışmaya açacaklarının ipuçlarını verdi.
AK PARTİ
- Genelkurmay doğrudan Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanacak: Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 'Genelkurmay, ne Başbakan'a ne de Başkomutanı olan Cumhurbaşkanı'na bağlı değil. Sadece Başbakan'a karşı sorumlu. Bağlılığın olmadığı yerde sorumluluk ne kadar olur?' demişti.
- Başkanlık sistemi ve vatandaşlık tanımı masaya getirilecek: TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, 'Başkanlık sistemi, Uzlaşma Komisyonu'nda masaya gelmeli. Elbette ki dayatmayız' demişti.
- Askeri yargı kaldırılacak: Yine Kuzu, asker-sivil yargı ayrımını kaldıralım vurgusu yaptı.
- Değiştirilemez maddeler masaya gelecek: Anayasa'nın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen ilk üç maddesini de tartışmayı açmayı planlıyor.
- Laiklik yorumu değişebilir: Laikliği de dini özgürlükleri arttıracak ve türban serbestisini sağlayacak bir şekilde yorumlamak istiyor.
İLK DÖRT MADDEYE DOKUNULMAMALI
CHP yeni anayasa konusunda 'olmazsa olmaz kriterlerini' netleştirdi. MYK toplantılarında son şekli verilen başlıca kriterler şöyle sıralanıyor:
- Anayasa'nın değiştirilmesi teklif dahi edilemez 1, 2, 3 ve 4. maddelerine dokunulmamalı.
- 12 Eylül referandumuyla kabul edilen değişiklikler yeni anayasa değişikliğine mutlaka dahil edilmeli ve değiştirilmeli.
- Anayasa oylamalarında 1 oy bile sonuca etki ettiği için tutuklu 8 milletvekillinin durumu çözüme kavuşturulmalı ve anayasa yapım sürecine katılmaları sağlanmalı.
- Anayasa'nın başlangıç bölümünün metni, muğlak ve hukuk ötesi ilkelerden arındırılmalı. Cumhuriyetin niteliklerinin anlamını pekiştirme ve netleştirme yoluna gidilmeli, Atatürk'ün kurucu ve önder rolü, çağdaşlaşma hedefi ile Cumhuriyetin temel nitelikleri vurgulanmalı.
- Türkiye dil, din, ırk ve etnik köken bakımından çeşitliliğe ve zenginliğe sahiptir. Başlangıç metninde, yurttaşlığın hak ve özgürlüklere dayalı ve insan onurunu öne çıkaran hukuksal bir bağ olduğu, ayrıca 'tasada ve kıvançta ortaklık' ve 'bir arada yaşama arzusuna' dayalı ulus anlayışı vurgulanmalı.
- Yeni Yurttaşlık: 'Yurttaşlık hukuksal bağını, Cumhuriyetin hak eşitliği ve özgürlüklere dayanan bir arada yaşama arzusu olarak gören ve ondan güç alan Türkiye Cumhuriyeti halkı, bu anayasayı yapmıştır'' şeklinde bir ifade başlangıç metninde yer alabilmeli.
'TÜRK MİLLETİ' KAVRAMI BAŞKA İFADEYE DÖNÜŞMESİN
MHP'nin, anayasanın içeriğine ilişkin üç kırmızı çizgisi bulunuyor. Parti, bunlardan asla taviz vermeyecek. MHP, usul açısında ise Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in uzlaşma komisyonuna başkanlık etmesini ve tüm oturumlarda bulunmasını talep ediyor.
İşte kırmızı çizgileri:
- Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeleri: Bu maddelerde en ufak bir değişiklik dahi kabul edilemez.
- Üniter yapı korunacak: MHP özerkliğin veya federatif yapının önünü açabilecek herhangi bir düzenlemeye direnecek, ayrıca yerel yönetimlerin güçlendirilmesi adı altında özerkliğe kapı aralayacak değişiklikleri de tümden reddedecek.
- Türk milleti kavramına vurgu etrafında çizecek. Parti, bu tanımın 'Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı' veya 'Türkiyelilik' gibi bir nitelemeye dönüşmesine kesinlikle engel olmaya çalışacak.
- Anayasanın 66. maddesinin de değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen madde olmasını istiyor. Bu madde, 'Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür' hükmünü kapsıyor.
ANADİLDE EĞİTİME ANAYASAL GÜVENCE
BDP, yeni anayasanın temel perspektifinin 'çok kimlikli anayasa' olması konusunda ısrarlı.
BDP sözcülerine göre; yeni anayasada olmazsa olmazlar şöyle:
- Yapılacak yeni anayasanın temel hedefi demokratik cumhuriyet olmalı ve adil bir toplumsal sistemi inşa etmenin önünü açmalı.
- Türkiye toplumunun çok etnisiteli, çok kültürlü ve çok inançlı yapılardan oluşan 'çok kimlikli' realitesi yeni anayasanın temel perspektifi olmalı. Anayasanın 66. maddesindeki 'Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türktür' hükmü 'Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır' şeklinde değişmelidir.
- Cumhuriyetin üzerine inşa edildiği tek dile, tek etnisiteye dayalı ulus yapısı yerine, farklı kimliklerin bir araya gelerek oluşturdukları yeni bir ulus tanımı yapılmalı.
- Her şeyin merkezden idare edildiği devlet idaresinin yerine, özerklik hukukunu tanıyan, ademi merkeziyetçi yönetim biçimi (demokratik özerklik) anayasada yer almalı.
- Ana dilde eğitim anayasal güvenceye kavuşturulmalı..
- Tarihsel ve coğrafi isimleri de kapsayan ortak vatan anlayışı yeni demokratik anayasanın esasları arasında olmalı.