Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, 35 sivilin öldüğü Uludere için, Kıbrıs harekatında Türk uçaklarının yanlışlıkla batırdığı Kocatepe fırkateynini örnek verdi: İster operasyon hatası deyin,ister beceriksizlik. Bunlar olabiliyor
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, aksi ispat edilene kadar masumiyet karinesi çerçevesinde Uludere'de 35 kişinin yaşamını yitirdiği olayın "operasyon hatası kabul edilmesi" gerektiğini söyledi. Basın-yayın organlarının Ankara Haber Müdürleriyle kahvaltıda bir araya gelen Çelik, güncel gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı. Çelik'in çarpıcı açıklamaları şöyle:
DOĞRU YOLDAYIZ
İktidar kanadından ilk açıklamayı ben yaptım. 26 Mart 1993'te yanlış hatırlamıyorsam Şırnak'ta Gölardı köyü yine böyle yanlışlıkla bombalandı. O zamanki devlet, asker, Genelkurmay burnundan kıl aldırmadı. Basit bir olay gibi değerlendirildi. Bu sefer; olay gece meydana geldi, ertesi gün iktidar partisi diyor ki 'Bu vatandaşların hiçbiri terörist değildir. Malesef operasyon kazasında öldürülmüşlerdir. Hiçbir şey sümen altı edilmeyecek. İdari adli soruşturma başlatıldı'.
KARAYILAN BİLE GELSE
Mağarada kıstırdığınız pasif konuma gelmiş insanı, eğer sağ olarak ele geçirmek mümkün ise onun kafasına kurşun sıkmak, insani değil. Dünyanın hiçbir yerinde sizin dediğiniz şekilde terörle mücadele esnasında bir tavır sergilenmez. Zaten Heronlar o mesafeden sizin dediğinizi yapmaları mümkün değil. Eğer gerçekten bir hukuk devletiyseniz, hukukun üstünlüğüne inanıyorsanız, bir gemide 9 cani, bir tane masum olsa o gemiyi batıramazsınız. Diyelim ki istihbarat tespit etti ki Fehman Hüseyin, Murat Karayılan, Cemil Bayık, Zübeyr Aydar, Sabri Ok... kaçakçı grubuna karışmış, insanları kendilerine kalkan yapmış ve geliyorlar, bunu da haber aldınız ve yüzde 100 doğruladınız. Oradaki 30 masumun hatırı için o adamlar da bombalanmaz.
BAHÇELİ'NİN AÇIKLAMASI
Sayın Bahçeli 'devlet gereğini yaptı' dedi. Tüylerim diken diken oldu. Mesele üzüntü verici, esef edici bir mesele. Yakın akrabalarından özür dileseniz bile, onlara maddi tazminat ödeseniz bile o canları geri getiremezsiniz. Bunun farkındayız. Ama hukuk devleti, bu ölen insanların yakınlarına, hayatta olan akrabalarına tazminat ödemeyi gerektirir. Bu yapılacak. Tazminat ödemek aslında maddeten özür dilemektir. Sözlü olarak özür dilemek, meselenin bütün boyutları ortaya çıktıktan sonra bu da yapılır. Yapılması lazım. Kılıçdaroğlu'nun talimatı üzerine, o dedi diye kimsenden özür dileyecek halimiz yok. Bu yapılması gerektiği zaman yapılır. AK Parti hükümetinin Güneydoğu halkından özürü bugün için değil, bugüne kadar biz 2 buçuk katrilyon terörden zarar gören insanlara tazminat ödedik. Teröre karşı şahin, ama vatandaşına karşı güvercin devlet var.
ARINÇ'IN SÖZLERİ
Bülent Arınç'ın TBMM'de söyledikleri rastgele söylenmiş sözler değildir. Bunları yapıyoruz diye birileri bizi hain ilan edebilir. Biz, bunları Kürt ırkçılarının taleplerine karşılık vermek için yapmıyoruz. Bizim Kürt halkının demokratik hakkı, insan olarak bunlar hakkıdır.
1993'TE DEĞİLİZ
33 kurşuna benzetenler dalalet içindedir. Komplo teorisi üretmiyorum, bir bilgiye dayalı olarak da söylemiyorum ama Elazığ-Bingöl arasında katledilen 33 askere benzetebilirsiniz. 33 askeri kim şehit etti? PKK. Silahların susması gündemdeydi. Dönemin komutanı Necati Özgen paşa esti gürledi. Elazığ, Malatya Komutanları konuştu. Biri 'bizim hatamız değil' dedi. Öbürü 'Bir ihmal var ama benim değil' dedi. O mesele hâlâ üzerinde durulması gereken bir mesele. 1993'ün şartlarında değiliz.
GEREĞİNİ YAPAR
(MİT ile ilgili iddiaların anımsatılması üzerine): MİT Başbakan'a bağlı. Bir ülkenin başbakanı kendisinin yanıltıldığına kanaat getirirse, kendisini yanıltanlarla ilgili gereğini yapar. Başbakan herhalde çok saf değil. Öyle durup bakmayacak. Başbakan bunların farkında olan bir adam. Başbakan kendisinin yanıltıldığı gibi bir kanaate sahip olursa, kendisini yanıltanlarla ilgili gereğini yapar, bu asker olabilir istihbarat olabilir.
Kılıçdaroğlu'na verirsen Demirtaş da ister
- Perde arkasını bilmiyorum. Anamuhalefet partisi liderine helikopter tahsis ettiğiniz zaman yarın Selahattin Demirtaş da ister. Mantık olarak söylüyorum. Devletin helikopterlerini, uçağını Başbakan kullanır da anamuhelefet kendisine tahsis ettiremez. Böyle bir hassasiyet gözetilmiş olabilir. Kimsenin yolunu tıkamak sözkonusu olamaz. Devlet size bütçeden yardım ediyor. Helikopter kiralamak zor bir şey değil. Kiralar gidersiniz illa da polisin ya da askerin helikopterini kullanmak zorunda değilsiniz.
'Şu anda bir aday var, biliniyor'
- Sayın Gül seçildiği zaman 1982 Anayasası'nın hükümleri cariydi. 7 yıllığına seçildi. Sonra 5+5 değişikliği referandumla kabul edildi. Anayasa değişiklikleri öncesini kapsamaz. TBMM cumhurbaşkanı azledemez. Cumhurbaşkanının da TBMM'yi azil yetkisi yoktur.
- 2014'te Sayın Erdoğan 12. Cumhurbaşkanı seçildi. Meclis tekrar karar alıp 'Cumhurbaşkanı 3 yıllığına seçilir' dese. O zaman Erdoğan 3 yıllığına seçilmiş mi olacak? TBMM seçime gitmeseydi YSK buna zorlayamazdı. Yetki Meclis'e aittir. Bana kalırsa Gül'ün görev süresiyle ilgili düzenlemeye gerek yok. Şu olabilir, 11. Cumhurbaşkanı 7 yıllığına seçilmiştir ya da 12. Cumhurbaşkanı seçimi 2014'te yapılacak dediniz mi bu tartışmalar bitmiş olur. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'ye malzeme kalmaz. Kim gelecek diye sorarsanız, dereyi görmeden paçayı sıvamayacağız. Ama şu anda bir aday var. Herkes tarafından biliniyor.
KOCATEPELİ SAVUNMA
Fırkateynimizi vurmadık mı?
Başbakan'ın Genelkurmay Başkanı'na ettiği teşekkür 'İyi ki böyle bu bombala yapıldı' diye değil. Sivilin gösterdiği, Başbakan'ın AK Parti'nin gösterdiği hassasiyeti onlar da gösterdiği için Genelkurmay Başkanı'na teşekkür etti. Genelkurmay başsağlığı mesajı yayınladı. TSK yılbaşı nedeniyle yapacağı tüm eğlenceleri iptal etti. Bazı sivillerimiz 35 insan yaşamını yitirmişken yılbaşında malesef İstanbul'da havai fişeklerini patlatmaya devam etti. Masumiyet karinesi diye birşey var. Bir şeyin aksi ispat edilene kadar bunu böyle kabul etmek zorundayız. TSK diyor ki, 'Biz onları terörist zannıyla bombaladık'. Bunun incelemesi yapılıyor. Bunun böyle olmadığı ortaya çıkarsa, orada bir kast sözkonusuysa, hata, ihmal varsa bunun da gereğini yaparız. Kimsenin yanına kalacak birşey değil.
KIBRIS'TA NE OLDU
Ben niye 'Operasyon kazası' dedim. Ben çünkü hiç kimsenin aklının, vicdanının, izanın bile bile gençleri çocukları öldürmeye müsade etmediğini düşünüyorum. Aksi ispat edilene kadar böyle inanmak durumundayız. Kıbrıs savaşında kendi fırkateynimizi kendi savaş uçaklarımızla vurmadık mı? Kısa süre önce ABD kendi askerlerini vurmadı mı? Bunlar olabiliyor. İster istihbarat hatası ister beceriksizlik deyin ama olabiliyor.
TÜRK SAVAŞ UÇAKLARI BATIRDI
Çelik'in sözünü ettiği, Türk Denizcilik tarihine 'Kocatepe faciası' olarak geçen olay 1974 yılında 'kıbrıs Barış Harekatı sırasında yaşandı. TCG Kocatepe (D-354), Türk Hava Kuvvetleri tarafından dost ateşiyle batırıldı. 1971 yılında Türk deniz Kuvvetlerine katılan fırkateyn, bu olayda batmış ve toplam 67 denizci şehit olmuştu.
TSK 1 Aralık'ta emir yayınlamıştı
Genelkurmay Başkanlığı'nca, şehit haberinin kamuoyuna yansıdığı veya şehit cenaze töreninin icra edileceği günler ile kamuoyunu derinden etkileyen deprem, sel, maden göçüğü gibi çok sayıda ölümle sonuçlanan kaza ve olayın meydana geldiği günlerde planlanan sosyal faaliyetler eğlenceler ve bando konserlerinin emri beklenmeksizin iptal edilmesi veya ertelenmesi konusunda 1 Aralık 2011 tarihinde emir yayınlanmıştı. Daha sonra ise Uludere'deki olaylar nedeniyle TSK'daki orduevi ve sosyal tesislerde yılbaşı eğlenceleri iptal edildi.