Üzerine....
Basmakalıp bir cümle ile başlıyoruz ve diyoruz ki "Birliğe , beraberliğe ve yanyana olmaya en fazla ihtiyacımız olan günleri yaşıyoruz."
Hepinizin malumu "Ama ve fakattan önceki söylenenlerin hiçbir geçerliliği yoktur." Bu iki anımsatmadan sonra meramımızı paylaşalım. Velimiz, delimiz hepimiz biliyoruz ki; zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Aynı gündemle iki gün kafamızı yastığa koyamıyoruz. Bildiğimiz ve kurduğumuz cümleler hergün değişime uğruyor.Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan yığınlar, her geçen gün artıyor.Anadolu irfanı diye tabir ettiğimiz toplumsal gücümüz zayıflıyor. Hissiyatı güçlü, direnci yüksek, hoşgörü sahibi, empati yapabilen, paylaşmaktan keyf alan, komşusunun mutluluğundan pay çıkarmak gibi sıralayacağımız ulvi ve yüksek değerleri kişiliğinde barındıran bireylerimizin sayısı azalıyor. Kapitalist sistemin sonucu her şeyi tüketen, tatminsiz, kanaatten uzak, her olaya maddi çerçeveden bakan tipler malesef çoğalıyor.
Toplumu birbirine yaklaştıracak işlere, eylemlere ve cümlelere ihtiyacımız var. Bu noktada samimiyet, güvenirlilik ve en önemlisi kurduğu cümlenin kendi bedeninde vücut bulduğu rol modellere ihtiyaç artmaktadır. Sosyal yapılanmalarımız özellikle gençlerin talep ve beklentilerini dikkate alıp kendilerini güncellemelidir.
Başlıkta kullandığımız siyaset, futbol ve hangi ilin hangi ilçesinden ya da köyünden, mahallesinden, mezrasından olduğumuz konusu bizi birbirimizden uzaklaştırıyor. Bizim zirvedeki rengimiz kırmızı beyazdır. Hepimizin ortak tek memleketi TÜRKİYE’dir, ileri hedeflerimiz Turandır ve İlay-ı Kelimetullah için yeniden Nizam-ı Âlem' dir. Seksen üç milyon olarak ortak amblemimiz, Hilâl ve Yıldız’dan oluşan Ay yıldızlı al bayrağımızdır.
Dost düşman bunu böyle bilsin ve bizleri fanatikleştirerek, birbirimizden uzaklaştıracak senaryolardan vazgeçsinler.Biz kardeşliğimizi hiçbir şeye değişmeyiz.
Yâr- ı sadık bilir halden
Aşk dersini alır gülden
Karşılıksız tâ gönülden
Sevenlere selâm olsun....
Selâm ve muhabbetler.....