AK Parti ve MHP gruplarının davetiyle olağanüstü toplanan Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Cumhur ittifakının desteğiyle Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a COVİD-19 sürecinden ekonomik olarak olumsuz etkilenen esnafa ve vatandaşa 100 milyon lira borçlanma yetkisi verildi.
Toplantıda, ASKİ'nin altyapı yatırımları için borçlanma talebi de Temmuz ayına ertelendi.
ABB MHP Grup Başkanvekili Murat Ilıkan, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin olağanüstü toplantısında görüşülen Başkan Mansur Yavaş’ın “ASKİ’nin acil olarak değiştirilmesi gereken boruları için borçlanma talebinin”, AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildiği iddialarına Kanal 5 ekranlarından yanıt verdi. Gazeteci Soner Aksakal’ın sunduğu Başkanlar Konuşuyor programına konuk olan MHP’li Ilıkan, canlı yayında çarpıcı açıklamalar yaptı.
REDDEDİLMEDİ… ERTELENDİ!
ASKİ’ye ait borçlanma talebinin reddedilmediğine dikkat çeken Ilıkan, kararın Temmuz ayına ertelendiğini açıkladı. Mecliste red kararı alınmadığını kararın ertelendiğinin altını çizen Ilıkan,buna rağmen sosyal medyada karara red verildiği şeklinde bir algı oluşturulmaya çalışıldığını söyledi.
KENDİSİ DE BİLİYORDU…
Ilıkan şu ifadeleri kullandı;
“Olağanüstü meclis toplantısı COVİD-19 süreciyle ilgili bir toplantıydı. Buna rağmen meclis gündemine COVİD-19 süreciyle ilgisi olmayan ASKİ’nin borçlanma talebi getirildi. Meclisten önce Mansur Yavaş’ın kendisiyle yaptığımız görüşmede, olağanüstü toplantı gündemine bu konunun gelmeyeceğini kendisi de biliyordu. Ama buna rağmen ASKİ’nin borçlanma talebi meclis gündemine başkanlık yazısıyla getirildi.”
MADEM ÖYLE KENDİSİ DAVET ETMELİYDİ
“Asbesli boruların değiştirilmesi madem ki bu bir sağlık sorunuysa, insan sağlığını ilgilendiren bir konuysa belediye yönetimini bizi olağanüstü toplantıya davet etmesi gerekirdi. Madem aciliyeti var, madem insan sağlığı tehlikede bunun için siz olağanüstü toplanalım diyecektiniz. Biz de buna destek olacaktık. Biz olağanüstü toplantıya davet etmesek, bu toplantı bile yapılmıyordu. Ama meclise gelince bu konuyu gündeme getiriyorsunuz. Burada samimiyeti sorgulamak gerekiyor. “
KASADA PARA VAR AMA BORÇ İSTENİYOR
Resmi verilere göre ASKİ’nin 632 milyon lira kâr ettiğini ifade eden Ilıkan, kurumun kasasında 632 milyon lira olmasına rağmen belediye yönetiminin borç para istediğine dikkat çekti.
ALGI YARATILMAYA ÇALIŞILIYOR
ASKİ’den gelen borçlanma talebinin komisyona havale edildiğini ve komisyonun ASKİ’den yapılacak olan yatırımla ilgili metraj bilgisi ve keşif bilgisi istediğini hatırlatan Murat Ilıkan “ ASKİ gerekli bilgileri komisyona vermemiş. Buna rağmen durduk yere bu konu meclis gündemine getiriliyor. Ve sanki ASKİ’nin borçlanma talebi COVİD-19 süreciymiş gibi, insanların sağlığıyla biz oynuyormuşuz gibi bir algı yaratılmaya çalışıyor.” diye konuştu.
BAĞIRA BAĞIRA ‘SİZ YAPSAZSANIZ BEN YAPACAĞIM’ DİYORDU
ASKİ’nin son bir yıl içerisinde gerektiği kadara alt yapı yapmadığını ifade eden Ilıkan “Boru değiştirmek meclisin işi değil, belediyeni görevi. Eğer böyle bir problem varsa belediye yönetimi bu işi çözmekle mükelleftir. Bu konu geçen yıl geldiğinde Mansur Yavaş bağıra bağıra “Siz vermeseniz de ben yapacağım’ demişti. Aradan geçen bir yılda 1 metrelik bir çalışma bile olmadı. ASKİ’in 3 milyar liralık bütçesi var. Madem bu iş bu kadar acildi, 3 milyon liralık, 5 milyon liralık bir alt yapı yatırımı yapılamaz mıydı?”
2009’DAKİ O SÖZLERİNİ HATIRLATTI
Mansur Yavaş’ın 2009 yılında Melih Gökçek’le girdiği bir polemikte Beypazarı’ndaki asbesli boruları savunduğunu da hatırlatan Murat Ilıkan “Mansur Yavaş ,Beypazarında ki 2009 yılında bir açıklama yapmış ve şu ifadeleri kullanmıştı; ‘Asbestli boru kanserojen değildir, asbestin tozu ve onu solumak kanserojendir. Kendisini kınıyorum. İnsanları paniğe itiyor, asbestli borular zararlı değil, her yerde kullanılıyor.” Şimdi Mansur Yavaş’a soruyorum. Hangisi sizsiniz Mansur Yavaş? Asbesli borular la ilgili ‘İnsanların sağlığıyla oynanıyor’ diyen Mansur Yavaş mı? Yoksa 2009 yılında ‘asbesli boru kanserojen değildir’ diyen Mansur Yavaş mı? Bunu da halkımızın vicdanına sunuyorum.
HANGİ AÇIKLAMA DOĞRU?
ASKİ Genel Müdürü Erdoğan Öztürk’ün 7 Nisan tarihinde Ankara’nın suyunun içilebilir ve sağlıklı olduğuna dair açıklamasını olduğunu söyleyen Ilıkan, Yavaş’ın mecliste asbestli borularla ilgili söylediklerine dikkat çekerek, iki açıklama arasında tezat olduğunu dile getirdi.