Washington'daki Suudi elçisine suikast planlamakla suçlanan İran yönetimine "bedel ödetmek için" ABD, tam bir Tahran fırtınası estiriyor.
Vatan'dan İlhan Tanır'ın haberine göre; Türkiye'nin de İran karşıtı ittifakta yer alması için Beyaz Saray Ankara'ya özel bir diplomat ekibi gönderdi.
Türkiye'yi ikna çabaları
İran ordusuna bağlı El Kuds özel güçleri üyesi iki kişinin Suudi Arabistan elçisine suikast için Meksikalı uyuşurucu kartelleri ile 1.5 milyon dolara anlaştığı iddiası dünya gündemine bomba gibi düştü. Suudiler, "İran bedelini ödemeli" derken ABD de İran'a ağır yaptırımlar uygulanması yönünde çabalara destek için Türkiye'yi iknaya çalışıyor. Bir üst düzey ABD Dışişleri yetkilisinin Vatan'a yaptıgı özel açıklamaya göre, Ankara'ya da yola çıkan Amerikan diplomat timi dışişlerinin üst düzey diplomatlarından oluşacak. Adının açıklanmasını istemeyen üst düzey yetkili, bu özel timin Ankara'nın yanisira Moskova ve AB başkentine de uğrayacağını belirtti. Amerikalı yetkiliye göre böyle bir timi oluşturmak ve brifing verme fikri Beyaz Saray'a ait.
ABD-İran teması
Bu teklife cevap veren ve talep eden ülkeler ise şimdilik bu üç başkentle sınırlı. Ankara'yı ziyaret edecek diplomat timi, yine verilen bilgiye göre, Suudi Arabistan büyükelçisine saldırı planını izleyen ve konuyu yakından bilen diplomatlardan oluşacak. ABD, dünya basını tarafından "İran bu kadar acemi bir şekilde yakalanmış olamaz" diye eleştirilen suikast planı konusunda geri adım atmıyor. Obama, bir basın toplantısı düzenleyerek,''Eğer suçlarımızı ispat edemeyeceğimizi bilmeseydik böyle bir davayı kamuoyu önüne getirmezdik'' ifadesini kullandı. Öte yandan bu olay, yıllar sonra ilk kez ABD ile İran arasında direkt diplomatik ilişki kurulmasına olanak sağladı. ABD'nin BM temsilcisi Susan Rice ile İranlı diplomatlar, Birleşmiş Milletler'de yüzyüze konuyu görüştü.
Yeni bir dönem mi?
Washington'da Vatan'a konuşan bir Ortadoğu uzmanı kaynak, Türkiye ve İran arasında ilişkilerin Irak'ta daha fazla etkili olma adına süren bir yarışla ABD orduları çekildikçe daha da gün yüzüne çıktığını, NATO radarından dolayı oluşan tansiyonun ve Suriye olaylarında ters kutuplardaki duruşların bu ilişkiyi daha da stresli bir duruma soktuğunu ifade etti. Buna göre şimdi ise bir de ABD toprağında İran'ın saldırı planının bütün bunlara eklenmesiyle birlikte Türkiye yeniden İran karşıtı bir pozisyon almaya zorlanıyor. Bütün bunlardan dolayı Ankara'ya gelecek diplomat timinin sunacağı delillere bakış ve tatmin olma düzeyi Türkiye-İran ilişkilerinde de yeni bir dönemin başlayıp başlamayacağını gösterecek.
İranlılar Türkiye'ye saldırıyor
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, İran'ın Türkler'le rekabet ettiğini ve Türkiye'ye karşı saldırganca bir tavır izlediğini söyledi. Reuters'e verdiği demeçte İran'ın, Suudi Arabistanlı elçiye suikast planının ortaya çıkartılmasından önce Türkiye'ye saldırdığını ifade eden Clinton, "Türkiye'ye saldırıyordu, çünkü Türkiye, füze saldırılarına karşı NATO'nun korunması için NATO radarını topraklarında konuşlandırmada bizimle anlaştı. Türkiye'ye saldırıyordu, çünkü Türkiye, İslam'ı kabul eden, ancak Türkiye'nin son yıllarda başardıklarıyla daha uyumlu bir çizgi izleyen laik devletleri savunuyordu. Türkiye iyi bir komşu olmaya çalıştı. Herkesin şu anda öğrendiği şey, hiç kimsenin İranlılar'a karşı emniyette olmadığı" dedi.
"İran'ın nükleer programı bomba yapmaya yönelik"
Tahran'ın atom bombası yapmasını engellemek için çok geç
İran'ın nükleer programı hakkında en kapsamlı ve en ağır raporu yayınlamaya hazırlanan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (IAEA) Tahran yönetiminin nükleer gayesinin atom bombası yapma amacı taşıdığına yönelik ellerinde yetirli delil bulunduğu öne sürüldü. Fransız Le Figaro gazetesinin ele geçirdiği rapora göre, Natanz, Buşehr ve İsfahan'da hali hazırda uranyumu yüzde 20 oranında zenginleştirmeyi başaran İran'ın elindeki nükleer materyalleri atom bombası yapımında kullanılabileceği belirtildi. Gazete, 17 Kasım'da Viyana'da açıklanması beklenen raporda İran'ın nükleer programının askeri özellikler taşıdığına dair ellerinde yeterli derecede kanıt bulunduğuna da dikkat çekiliyor. Le Figaro'ya konuşan bazı nükleer uzmanlar, dağların içine inşa edilen nükleer tesislerin bombalara dayanıklı olduğunu ifade ederek "Artık Tahran'ın atom bombası yapmasını engellemek için çok geç" diye konuştu. Fransız gazetesi, raporun açıklanmasından sonra jeopolitik ve diplomatik tansiyonun yükseleceğini, zaten seçim dönemine giden Batılı ülkelerin 2012'den önce harekete geçmesi gerektiği yorumunda bulundu.