Hatip Dicle krizi sonrası BDP'nin desteklediği vekiller boykot kararı almıştı. Bunun üzerine gözler İmralı'ya çevrilmişti. Avukatlarıyla görüşen Abdullah Öcalan'ın açıklamaları dikkat çekiciydi. Öcalan bağımsızların boykot kararını doğru bulurken, çözüm konusunda adım atılmaması halinde tehditlerde bulunmuştu.
Öcalan'ın avukatlarıyla yaptığı görüşme sonrası PKK'ya yakınlığıyla bilinen haber ajansında Öcalan'ın Taraf gazetesiyle ilgili sözleri de yer alıyordu. Öcalan, Yasemin Çongar ve Ahmet Altan'ın dışında iki gazeteciye daha selam gönderdi.
TARAF DEĞME SOLCULARDAN DAHA CESUR
Öcalan'ın açıklamalarında Taraf 'a da mesajları vardı: "Ahmet Altan ve Yasemin Çongar'a selamlarımı iletiyorum. Ahmet Altan'ın yazılarını okuyorum. Özgürlükçü yanının güçlü olduğunu biliyorum. Onların Taraf gazetesiyle önemli bir özgürsel yol açtığını biliyorum. Bunu çok değerli ve önemli buluyorum. En değme solcudan daha yararlı ve cesur buluyorum. Taraf'ın Türkiye'deki hegemonik yapıya eleştiriler yaparak özgürlüksel bir duruş sergilediler. Taraf'a eleştirilerim de var. Onları zaman zaman eleştirdim de. Ama benim eleştirilerim onların bu değerli, özgürsel yanını ortadan kaldırmaz.
ÇANDAR VE CEMAL'E SELAMLARIMI İLETİYORUM
Zaten Kürt sorununa, toplumsal konularda da eleştirisel yaklaşmak gerekir. Yasemin Çongar'ın da yazılarını aynı çerçevede buluyorum. Değerlidir, özgürlük yanı gelişkindir. Onun edebi yanı da var. Daha önce edebiyat üzerine yazdığı yazıları okuyordum. Son zamanlarda yazmıyor ya da ben alamıyorum. Cengiz Çandar ve Hasan Cemal'e selamlarımı iletiyorum."