Kaymakam Cinbir göreve başlayalı henüz bir yıl olmuştu…
Kaymakam Cinbir, Gölbaşı’na gelişiyle birlikte ilçemizde mülki idare amirleri 1.sınıfa yükseldi. Sıra dışı bir kaymakamdı, demokrasi aşığıydı, halk için vardı.
Emri altındakilere, vatandaştan hizmet noktasında şikayet gelirse “Canını yakarım” diyordu. Herkes tarafından bilinen o pis çarka çomak soktu.
Belli ki birilerini rahatsız etti. Kaymakam Cinbir’le ilk sohbetimizi hatırlıyorum.
“Bak Özcan, ilerleyen zamanlarda birileri ayaklarına basınca ciyaklayacak. Ama ben bu ciyaklamalara aldırış bile etmeyeceğim. Ezene kadar devam edeceğim.” demişti. Dediğini de yaptı… Ciyaklattı…
Ama maalesef ezemedi…
Bu pis düzeni yok etmek için ayaklara tüm gücüyle bastı…
Ama gücü yetmedi…
Ama zamanı yetmedi…
Yalnız kaldı, yalnız bırakıldı…
Tayini çıktı...
Cinbir'in veda gecesi yaptığı konuşma aslında herkese bir ders olmalı. Bu büyük devlet adamının o konuşmalarından biraz olsun ders çıkarsak, eminim ki bazı şeyler düzelir. Kaymakam Cinbir “Demirden korkan, trene binmez” diyordu.
“Biz bu ülkeyi Gölbaşı için, biz bu ülkeyi İstanbul için sevmedik. Biz bu ülkeyi Hakkari’nin dağları da içinde sevmedik. Biz bu toprakları aziz ecdadımızın kanlarıyla sulandı diye seviyoruz. Ve aziz biliyoruz.” diyordu…
“Biz Gölbaşı’na arkadaş olmaya, kardeş olmaya, evlat olmaya, dost olmaya geldik.” diyordu…
Evet sayın kaymakam Cinbir, şahsınız Gölbaşı’yla;
Kimi zaman dost,
Kimi zaman arkadaş,
Kimi zaman kardeş,
Kimi zaman evlat,
Kimi zaman amca,
Kimi zaman da baba oldunuz.
Ama birileri size düşman oldu…
Yaptıklarınız işlerine gelmedi,
Yapacaklarınız gelecek menfaatlerine ters düştü…
Birilerine gaz üstüne gaz verdiler…
Bu gazı da ne yazık ki yedirdiler…
Ama siz düşündüklerinizden hiçbir zaman taviz vermediniz…
Adam gibi adam oldunuz…
Yaptıklarınızı, yapacaklarınızı, söylediklerinizi, hatta bazen çok uzatıyor diye dert yandığım o uzun konuşmalarınızı avuçlarım patlarcasına alkışlıyorum, tebrik ediyorum.
Gitmeden önce son bir kez daha görüştük Kaymakam Şevket Cinbir’le
Gölbaşı’ndan ayrılırken hiç kimseyle dargın değilim diyor…
“Zaten zavallılar da benim muhatabım olamaz” diyor…
Hükümeti şahsım adına çoğu zaman hep desteklemişimdir…
Bunu yazılarıma da yansıtmışımdır..
Amma ve lakin hükümet bu sefer
Osman Karaalan’ın dediğinin aksine Kaymakam Cinbir’in tayini konusunda “En yanlış olanı" yapmıştır!!!
Şimdi veda vaktidir…
Yerin 500 metre altında alın teriyle çalışan adam gibi adam madenci Halil’in oğlu Şevket abi…
Yolun açık olsun…
Senden çok şey öğrendik…
Hakkını helal et…
İmza: Çaycı Yüksel’in oğlu Özcan…