Başkent futbolunun renkli ismi Aykut Akalın, 61 yaşında ve hala tutkusunun peşinde hırsla koşuyor. Güneşspor’un hem başkanı, hem de futbolcusu olan Akalın, futbolun iki duayeni Avni Bulduk ve İlhan Cavcav ile çalıştığını belirtip, “Onlardan aldığım bilgi ve birikimi, gençlere aktarmaya çalışıyorum” diye konuştu.
Futbolun büyüsü, ona tutkuyla bağlı olanlara yaşını unutturuyor. Başkent futbolunun renkli isimlerinden Aykut Akalın da bunun en güzel örneklerinden biri. 61 yaşında olmasına rağmen, hala sahada ve meşin yuvarlağın peşinden, ilk günkü gibi ihtiras ve hırsla koşmaya devam ediyor. Ankara’nın en önemli futbol kulüplerinden biri olan Güneşspor’un başkanlığını yürüten Aykut Akalın, sahadaki azmi, mücadelesi ve asistleri ile gençlere taş çıkartıyor.
Türk futbolunun iki duayeni Avni Bulduk ve İlhan Cavcav ile çalıştığını, ikisinden de bir çok konuda önemli kazanımlar edindiğini belirten Akalın, “Onlardan aldığım bilgi ve birikimi gençlere aktarmaya çalışıyorum. Hem yöneticilik, hem insan ilişkileri hem de hayata bakışla ilgili çok şey öğrendim. Futbolla yatıp futbolla kalkan isanlardı. Ben de futbola tutku ile bağlıyım. Onsuz yapamıyorum. Ölene kadar sahada olmayı düşünüyorum” diye konuştu.
OKULDA KRAL GİBİYDİM
Futbola Ankaragücü alt yapısında başlayan, sarı-lacivertli ekipte 1970’li yıllarda profesyonel olan ve 40 yılı aşkın süredir Güneşspor’da forma giyen Akalın, şunları söyledi: “TED Ankara Koleji’nde okurken lise takımında futbol oynadım. Liselerarası gol kralı oldum. Dönemin ünlü teknik adamlarından Sabri Kiraz’a benim için, ‘ona bir baksın’ demişler. Ankaragücü PAF takımı ile hazırlık maçı yaptık. Sabri Kiraz, oyunumu beğendi. Bana, ‘Yarın Ankaragücü’ne gel’ dedi. O zamanlar, futbolun dışında motosiklet yarışlarına ilgi duyuyordum. Bir çok yarışa katıldım.
Ankaragücü, Türkiye Kupası’nı kazandığı dönemde kadrodaydım ama fazla şans bulamadım. Sonra Gençlerbirliği’ne geldim. 73’te ara vermek zorunda kaldım. Babam, rahmetli olmuştu. Baba mesleği işlerin başına geçtim. Avni Bulduk, o sıralar Gençlerbirliği’nde genel kaptandı. Benim devam etmemi istiyordu. Bana, ‘Haftada bir gün idmana çıksan yeter’ dedi. O zamanlar Gençlerbirliği İkinci Ligdeydi. Bana bu teklifi yapan Bulduk, Güneşspor’da oynarken, saçlarımı kesmedim diye beni 11’e almadı. Futbolcunun oyun zekasını, yeteneğini ortaya çıkarma konusunda müthişti.
Ancak, disiplin konusunda da asla taviz vermezdi. Uludağ Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. Üniversite takımında oynarken bir maçta gol attım, okulda kral gibiydim. Üniversiteyi bitirirken, futbolcu olmanın çok avantajını gördüm. 1978’den beri Güneşspor’dayım. Avni Bulduk, ölmeden önce kulüp başkanlığını bana bıraktı. Ben de onun vasiyetini en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyorum. Hem saha dışında hem de saha içinde, tüm sporculara örnek olmaya çalışıyorum. Güneşspor olarak 7 takımın mücadele ettiği Amatör 2. Küme 2. Grup’ta şampiyonluğa koşuyoruz. 7 maçımızı da kazandık ve 21 puanla lideriz. Takım, 28 gol atıp, 12 gol yedi. Grupta ilk 2 sırayı alan takımlar, 1. Amatör Kümeye yükselecek. Bunu gerçekleştirmek için, genç arkadaşlarımla birlikte çaba harcıyorum.”