1. YANLIŞ NEDEN: Aşığım ölüyorum
Aşk; makul açıklanabilir bir ruh hali değil ki, hu motivasyona güvenip kaç yıl olduğu belirsiz bir angajmana gireceksiniz. Aşıksanız, ölüyorsanız bunu doyasıya yaşamanızı tavsiye ederim sadece... Hiçbir aşk birkaç yıldan daha uzun sürmemiştir. Bir süre sonra biter. Bir bakın bakalım o aşk yerini çok sevmeye, muhakkak yanında olmak istemeye, iyi anlaşmaya, arkadaşlığa bırakıyor mu? Aşıksanız evlenme kararı almak için önce o askın bitmesini bekleyin.
2. YANLIŞ NEDEN: Yalnızlıktan sıkıldım
Belli ki sıkılan bir insansınız. Yalnızlıktan olduğu gibi birlikte olmaktan da sıkılacaksınız. Üstelik ondan daha da çabuk sıkılacaksınız. Çünkü yalnızlık eninde sonunda sizin kontrolünüzde olması daha muhtemel bir şeydir. Tek başınasınız çünkü, istediğinizde bir yere gidebilir, istediğinizde televizyonun en olmayacak kanalını izleyebilirsiniz. Ama bir birliktelik hiçbir zaman tamamen sizin kontrolünüzde değildir. Ve halinden sıkılan bir insansanız yalnızlıktan sıkıldığınızdan çok daha büyük bir hızla biriyle birlikte olmaktan ve aynı evde yaşamaktan da sıkılacaksınız.
3. YANLIŞ NEDEN: Çocuk istiyorum
Birincisi "Bu dünyaya çocuk getirilmez" klişesinin ayakları her geçen gün daha da sağlam bir şekilde yere basmaya başladı. Dünyanın ve iklimin kaç yıl daha bildiğimiz dünya ve iklim olarak kalacağı bile şüpheli... Üç-beş yıl içinde doğacak bir çocuğun 2100 yıllarına uzanan bir ömrü olabilir. Ben, şu ana kadar 2050'den sonrası için ümitli konuşan bir iklimbilimci dinlemedim. Hadi bu kısmı bir kenara bırakalım; ama şu sıralama doğru olamaz:
1-Çocuk istemek
2-Evlenecek birini bulmak,
3-Evlenmek
4-Çocuk yapmak...
Doğru sıralama: 2-3-1-4 olmalı...
4. YANLIŞ NEDEN: Babam daha fazla sevgili olarak kalmamıza izin vermiyor
Bir süredir bir sevgiliniz var ve artık deşifre oldunuz diyelim. Yani hem ailenizin bu durumdan haberi hem de babanızın bu durumu çok da hoş karşılamayacağı bir aile geleneğiniz var. Bu durumda babanız daha fazla üstünüze gelmesin diye sevgilinize bir şekilde baskı yapıp artık evlilik istediğinizi söylemeye, ima etmeye başlıyorunuz. Oysa sevgililik sevgililiktir, evli olma durumu bambaşka bir şeydir, iki insan en azından bir süre birlikte yaşamadan evliliğe karar vermemelidir, ideali budur ama coğrafyamızda bu, nadir durumlarda mümkün olabildiğinden, size tavsiyem; hiç olmazsa biraz büyümeyi bekleyin.
Büyüdükçe hayattan ne istediğinizi daha iyi bilecek, daha çok olgunlaşacaksınız. Sırf babanız, anneniz öyle istiyor diye bir insanla 50 sene aynı evde yaşama anlaşması yapmanın nasıl bağlayıcı bir sözleşme olduğunun farkına varmak için lütfen biraz daha düşünün.
5. YANLIŞ NEDEN: Zor bir dönemden çıkmamda bana yardımcı oldu
Zor dönemlerden çıkarken size yardımcı olan kişilere dost, akraba ya da psikiyatr denir. Ve bunlar sonradan bir insanın kocanız olması için yeterli şart ve yakınlıklar değildir. O zor dönem bittikten sonra sizinle evlenmek istediğini söyleyen kişi, zaten o durumdan Önce de bunu kafasına koymuş demektir. Yani size o yardımı ve desteği aslında karşılıksız vermemiştir. Hadi iyi niyetli düşünmekten vazgeçmeyelim ama desteği size karşılıksız olarak vermiş olsa bile bir insanın yardımsever, iyi ve kötü gün dostu olması onunla aynı evi ve mutlu bir seks hayatını paylaşabileceğiniz anlamına gelmez. O iyi bir insandır; işte o kadar...
6. YANLIŞ NEDEN: Maddi durumu iyi
Para hiçbir mutluluğun anahtarı değildir, olamaz. Bir insanla paylaşılacak mutluluk, sadece iyi otomobil ve restoranlarda yaşanabiliyorsa ona mutluluk denmez; tüketim denir. Sizin ve kendisinin rahatça, düşünmeden tüketmenizi sağlayan kişiye de olsa olsa sponsor denir, Koca denmez.
Mutluluklar, iyi anlaşmalar, birlikte bir şeylerden keyif almalar, paranın gücüyle oluşturulabilen şeyler değildir. Para sadece alternatifleri artırır. Ama olmayan bir şeyin yerine geçemez. Ama zaman zaman geçtiğini düşündürecek kadar aldatıcı olabilir. Sonrasında "her şeyim var; ben niye mutlu değilim?" diye düşünmemek için en baştan doğru düşünmek gerekir.
7. YANLIŞ NEDEN: Artık kendime ait bir evim olsun istiyorum
Özellikle bizim coğrafyamıza ait bir motivasyon. Genç kızlar rahat rahat gezip eğlenemedikleri, kendilerine ait bir dünyayı özgürce yaşayamadıkları için bu dünyayı kurmanın yolunun ayn bir evde yasamak olduğunu düşünüyor. Eh, toplumumuzda aileler genel olarak kızlarının ayrı yaşamalarına izin vermediği için onlar da "evlenmenin" yolunun evlenmek olduğuna karar veriyor. Kızların durumunu anlamaya çalışıyorum. Elbette zor. Kısıtlı bir hayat yaşamaya çalışmak ve hem evi hem dışarıdaki hayatı, ikisine de zarar vermeden dengede götürmeye çabalamak. Ama ne olursa olsun kendinize ait bir hayata kavuşmanın yolu nikah masasından geçmez. Yani sadece bu motivasyonla evlenilmez. Unutmayın o hayat da sadece size ait olmayacak. Özgürlüğünüzün aslında çok daha kısıtlı olduğu, özelinizin çok daha az olduğu bir hayattır evlilik hayatı. Doğru insanla yapılmadığı müddetçe de kesinlikle baba evini aratır. Hem siz ekmeğinizi elinize bir alın bakalım; ayakları yere sağlam basan bir genç kız, belki de kendi evinde bir süre yaşayıp hayatla baş etmek istemesini babasına açıklayabilir. Hiç belli olmaz.