Ankara Ticaret Odası Meclis Üyesi Ali İhsan GÜÇLÜ , ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik darboğazdan ancak düşük maliyetli üretim yaparak çıkılabileceğini ve ülke insanımızın üretime teşvik edilmesi noktasında “kooperatifleşmenin” bir model olarak desteklenmesi ve yaygınlaşması gerektiğine vurgu yapan bir açıklamada bulundu.
ATO Meclis üyesi ve 30.Meslek Komitesi Başkanı Ali İhsan Güçlü, yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:
Türkiye’nin bugün en önemli sorunu üretimin yeterli seviyede yapılmamasıdır.Bir de buna tüketimin aşırı derecede bilinçsiz yapılması eklenince kendi yağında kavrulmakta güçlük çeken, borç içinde geçimini idame ettirmeye çalışan binlerce aile tablosu doğmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığının bu yıl için belirlediği bir kişilik 23 lira olan fitre oranı dikkate alındığında 4 kişilik bir ailenin aylık gıda masrafı 2760 liradır.Bu rakam asgari ücretin 2020 lira olduğu ülkemizde yaklaşık 28 milyon insanın açlık sınırının altında olduğu gerçeğini bizlere göstermektedir.Maliye Bakanı tarafından açıklanan reform paketinde ise çalışanların kıdem tazminatı ile ilgili çıkış ve çalışanların zorunlu tasarrufa teşvik edilmeye çalışılması, işin özüne bakıldığı zaman kalıcı çözümden ziyade pansuman tedbiri olmaktan öteye geçmeyen tedbir anlamına gelmektedir. Aslında yapılması gereken şey insanların teşvik edilmeden önce nitelikli üretime yönlendirilmesi sağlanmalıdır. Diğer bir ifade ile “Üretim odaklı insan yetiştirilmelidir”.
Ülke insanımızın üretime sevk edilebileceği en önemli alanların başında tarım ve hayvancılık sektörü gelmektedir. Ülkemizdeki köy nüfusunun %8’lere düştüğü göz önüne alınırsa tarım ülkesi olma vasfımızı yitirmeye başladığımız bu dönemde acilen tedbir alınması gerekmektedir . Tarım ve hayvancılık alanındaki en büyük sıkıntın yeni teknolojik imkanların üretim esnasındaki kullanımının yaygınlaştırılması ve elde edilen ürünlerin pazarlanmasının sağlıklı zeminde vatandaşa ulaştırılmasının sağlanmasıdır. Bu noktada hem merkezi yönetime hem yerel yönetimlere önemli sorumluluklar düşmektedir. Ancak her şeyden önce üreticilerin de güç birliği yaparak harekete geçmesi önemli bir noktayı teşkil etmektedir. Bu aşamada kooperatifleşme önemli bir çıkış noktası olabilir kanaatindeyim.
Kooperatifleşme kişilerin ve firmaların gücünü artıracaktır. Ortak hareket kabiliyeti sayesinde maliyetler düşecek, istihdam ve üretim artacaktır.Firma ömrü uzayacaktır.Profesyonelleşmenin önü açılacak, alt yapı ve teknoloji yatırımları için finans sorunu ortadan kalkacaktır. Bireysel ve kurumsal belirsizlikler ortadan kalkacaktır. Artan imkan ve kaynaklar büyüme ve gelişmeyi beraberinde getirecektir.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun’1. Maddesine göre kooperatif :”Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermeyeli ortaklık” olarak tanımlıyor ve yine 6102 sayılı Türk Ticaret kanun’unun 14. Maddesine göre kooperatif bir ticari şirkettir. Böyle bir hukuki zemin olan kooperatiflerin tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçiler tarafından kurularak aktif ve sağlıklı bir şekilde işletilmesi için teşvik edilmesinin üretimi pozitif yönde artıracağı muhakkaktır.
Ülkemizin ve ilçemizin en büyük sorunlarından biriside ihracat artışının yeterli olmayışı ve dolayısıyla döviz girişinin az olması.
Firmalarımızın ve insanımızın ihracat yapabilir hale getirilmesi ihracat yapan firma ve şahısların önündeki engellerin kaldırılması gerekmektedir.Bu noktada eğitim, fuar, teşvikler ve yönlendirici faaliyetlerin önemi ortaya çıkmaktadır. Düşük maliyet , seri ve fazla üretim, pazarlama ve satış departmanının yoğun performansı, verimli altyapı yatırımları ekonominin canlanmasına katkı sunacaktır.
Netice itibarı ile Gölbaşı başta olmak üzere, ülke insanımızın üretime teşvik edilip, emeğinin karşılığını alarak kimseye muhtaç olmadan geçimini temin edebilmesi için acilen tedbir alınması gerekmektedir.Kooperatifleşme örneğinde olduğu gibi ülke şartlarımızda dikkate alınarak insanımızın öz güveni kazanabileceği, emeğinin heba edilmeyeceği sistemler oluşturup bir an önce harekete geçilmelidir.
Sanayicimize ve esnafımıza bol kazançlı günler temenni ediyorum.