Siirt'te yaşayan Toprak ailesinin evinde ilk yangın 2012 yılının Ağustos ayında çıktı. Kendi imkanları ile söndürdüler. Ancak bu olaydan sonra yangınların sayısı birden arttı. Son olarak küçük kızlarının gittiği okulda da kıyafetleri tutuşması üzerine baba Zeki Toprak, yetkililerden yardım istedi. Çünkü 5 ayda çıkan yangın sayısı 500'e ulaşmıştı.

ÜNİVERSİTE DEVREYE GİRMİŞTİ

Toprak ailesinin evinde çıkan yangınların nedeni araştırılırken özellikle 'cin'lerin etken olabileceği iddiası gündeme geldi. Vatan gazetesinden Özge Ciğit'in haberine göre; Siirt'te efsaneleşen konu birden Türkiye'nin gündemine oturdu. Valilik ise bu karışıklığa ve söylentilere son vermek için Siirt Üniversitesi'ni bu olayı çözmek için görevlendirdi.

KOMİSYON OLUŞTURULDU

Siirt Valiliği tarafından Siirt Üniversitesi'ne gönderilen görevlendirme yazısından 2 sosyolog, 1 ilahiyatçı, 1 fizikçi ve enerji üzerine çalışan 6 mühendis olmak üzere 6 bilimadımından oluşan ekip kuruldu. Ekip önce ailenin evine kameralar yerleştirdi. Sonra da uzaktan ısı ölçebilen ve enerji değişimlerini saptayabilen özel cihazlar eve monte edildi. Bu işlemden sonra ev gözlem altına alındı. Yaklaşık bir ay yapılan çalışmalardan sonra heyet raporunu hazırladı. Hazırlanan raporda çarpıcı verilere dikkat çekildi. Öncelikle araştırma başlayıncaya kadar evde 500 üzeri yangın çıkmasına rağmen kameraların yerleştirilmesiyle birlikte sadece 3 yangının çıktığı, bunların hepsinin ise kamera açısının dışında gerçekleştiği tespit edildi.

RAPOR NE DİYOR?

Raporda, ailenin tutumlarıyla ilgili çelişkili durumların tespit edildiği ifadeleri de yer aldı. Saptamalar şöyle sıralandı,

- 500 kadar yangın çıkmış ve hepsi aile fertlerinin uyanık olduğu saatlerde gerçekleşmiş

- Evde kimsenin olmadığı durumlarda yangın çıkmıyor

- Bütün yangınlarda giyim eşyaları tutuşuyor

- Yangınlardan hiçbirinde aileden biri bile yaralanmadı

- Bir yangın hariç hepsi aile fertleri tarafından söndürülmüş

- Çocukların ceplerinden çakmak çıktığı aile reisi tarafından söylenmiştir

PSİKOLOJİK DESTEK ŞART

Raporun sonunda ise şu değerlendirme yapıldı: "Metafizik unsurların etkili olma ihtimalinin zayıf olduğu kanaatine varılmıştır.Aile fertlerinin sosyo-psikolojik açıdan uzun süre gözlemlenmesi gerekmektedir. Detaylı araştırma gerekir. Kısa vadede doktor, psikolog gözetiminde bulundurulması bu arada aileye sosyal, ekonomik, kültürel ve psikolojik destek sağlanması gerektiği kanaatine varılmıştır.

UZMANLAR NE DİYOR

Prof. Dr. Mehmet Kemal Arıkan: Yakma hastalığı çocukluktan başlıyor. Antisosyal kişilik bozukluğunun işareti. Daha çok erkeklerde rastlanır. Zeka düzeyleri daha düşük olur. Birçok hastalıkta olduğu gibi bunda da biyolojik bir problem mevcut. Beyin hasarından kaynaklı. Alkol, hayvanlara karşı şiddet uygulama eğilimleri de çok fazla görülüyor. Çok sık rastlanan bir şey değil. Davranış yöntemleriyle tedavi edilebilir.